| Adam bu odada, hem de benim huzurumda kolonicileri kaçmaları için yüreklendirdi. | Open Subtitles | في هذه الغرفة وفي حضوري إنه مذنب بتهمة التحريض على العصيان |
| "Bunun" huzurumda olmasına daha fazla katlanamayacağım! | Open Subtitles | لا يمكنني السماح لذلك الشخص في حضوري اطول من ذلك |
| Eğer bu genç yazar bir sepet ve örtü taşıyabiliyorsa, Bunu neden benim huzurumda yapmadığınızı anlam veremiyorum. | Open Subtitles | لا أرى مانعاً أن يستمر كلاكما في التدريب في حضوري |
| huzurumda diz çökmen bekleniyor Yüzbaşı Carter. | Open Subtitles | اتوقع ان تنحني اثناء حضوري ياكابتن كارتر |
| Yasal satış makbuzu oluşturup bunları sınırdan geçirilebilmek için benim huzurumda aile adınızla imzaladığınız bir yetki belgesine ihtiyacım var. | Open Subtitles | لتحرير فاتورة بيع قانونية و تهريب هذا عبر الحدود أريد تفويضا , موقعا منكِ باسم العائلة , أثناء حضوري |
| Yasal satış makbuzu oluşturup bunları sınırdan geçirilebilmek için benim huzurumda aile adınızla imzaladığınız bir yetki belgesine ihtiyacım var. | Open Subtitles | لتحرير فاتورة بيع قانونية و تهريب هذا عبر الحدود أريد تفويضا , موقعا منكِ باسم العائلة , أثناء حضوري |
| huzurumda nasıl da beti benzi attı. | Open Subtitles | كيف يرتجف في حضوري |
| Onunla alakalı hangi iş olursa olsun huzurumda yürütülücek. | Open Subtitles | أي عمل معه سيتم في حضوري |
| Kızıma hitap ediyorsunuz, üstelik benim huzurumda! | Open Subtitles | أنت تخاطب ابنتي، وفي حضوري! |
| Benim huzurumda dili tutuluyor. | Open Subtitles | صامت في حضوري |