| Mallık yapmayı bırak da içecekleri hazırla. | Open Subtitles | توقف عن التصرف بحماقة وحضّر المشروبات, يا رجل |
| Alkollü içecekleri seviyorlar, burada olurlar diye düşündüm. | Open Subtitles | انهم يحبون المشروبات الروحية لذا فكرت ان يكونوا هنا |
| İçecekleri alıp siyah perdeli odaya gel. | Open Subtitles | أحضر المشروبات وتعال الى الغرفة ذات الستائر السود |
| Enerji içecekleri, çikolatalar su toplaması için yara bandı ve en sevdiğin şekerler. | Open Subtitles | مشروبات الطاقة بسكويت بوربارس بعض الاشياء المساعدة للبثور ومفضلتك حلويات الاطفال |
| Enerji içecekleri için bile insanlar üzerinde deney yapılıyor. | Open Subtitles | يقومون بإختبارات على البشر في مشروبات الطاقة. |
| Açılmamış gazlı içecekleri çöpe atmamın bununla bir ilgisi var mı dersiniz? | Open Subtitles | أتظن أن إلقائي لعلبتين من الصودا بالقمامة له دخل بما يجري هنا؟ |
| Mallık yapmayı bırak da içecekleri hazırla. | Open Subtitles | توقف عن التصرف بحماقة وحضّر المشروبات, يا رجل |
| Bütün içecekleri ve sigaraları da. Kesinlikle yiyecekleri de. | Open Subtitles | و أُرفض جميع المشروبات والسجائر وبالتأكيد، جميع الأطعمة |
| Zaman zaman içecekleri depoluyoruz. | Open Subtitles | نستخدم الثلاجات لتخزين المشروبات من وقت لآخر |
| Ben işemeye gidiyorum, git ve içecekleri getir. | Open Subtitles | سأذهب للحمام, وأنت أذهب لأحضار المشروبات |
| Tanrı-onaylı alkolsüz içecekleri yönetsen, ben de kreps masasına göz kulak olsam? | Open Subtitles | وتقدم المشروبات الغير كحولية التي أحلها الله وسوف أشرف علي الفضلات |
| Çıktıları falan getireyim, içecekleri hazırlayayım... | Open Subtitles | لا, أنا فقط أقوم بطابعة الأشياءوأعمل المشروبات |
| Bu arada, Norm karışık içecekleri seviyorsan normal suyla maden suyunu denemelisin. | Open Subtitles | بالمناسبة يا نورم . اذا كنت تحب خليط المشروبات يجب ان تجرب المياة الفوارة |
| Şimdi yiyeceklere gelince genelde elinin altındaki içecekleri Elvis'e seçtiririz. | Open Subtitles | كغذاء، من أنه يحتوي على مجموعة من المشروبات. |
| 12 yaşında kim o yeşil içecekleri içer? | Open Subtitles | من يشرب هذه المشروبات الخضراء و هو بعمر الثانية عشر؟ |
| Ayrıca müşterilerin sana verdiği içecekleri hemen alma. | Open Subtitles | و لا تأخذ جميع المشروبات التي يقدمونها لك زبائنك بسهولة. |
| Yetişkin içecekleri bulmaya çalışsak ne dersin? | Open Subtitles | ماذا تقول لو حاولنا العثور على مشروبات الكبار؟ |
| Gerçek kahve sevenler ve ilginç ismi olan cins içecekleri sevenler. | Open Subtitles | من يُحبون القهوة ومن يُحبون مشروبات إسمها مُضحك |
| Acaba hiç... mutfağında piller ve enerji içecekleri dışında herhangi bir şeyin var mı? | Open Subtitles | اذن هل امتلك اي شئ في مطبخط بخلاف مشروبات الطاقه؟ |
| Çocuklar içecekleri hemen bitirmesin. | Open Subtitles | و لا تدع الأولاد يخلطون الشراب بوعـاء الصودا |
| Marketlerde satılan enerji içecekleri yeterince güçlü değil. | Open Subtitles | هذا ما سيكون كفيلاً بمدنا بالطاقة المطلوبة لهذا اليوم إن مشروباتِ الطاقة التي يبيعونها في المتاجر |
| Dolaptan tarihi geçmiş içecekleri al. | Open Subtitles | أبعدي تلك الأشربة الفاسدة من المبرد. هيّا. |
| Ve hoşlanmamana rağmen içecekleri getiriyorsun. | Open Subtitles | وكَنتِ تَجلبُين له المشروباتَ التي لا تَحبُّينها حتى. |
| Kendisi şu an Catskills'ta, enerji içecekleri kutularından bir Eskimo kulübesi yapıyor. | Open Subtitles | هُو حالياً في (كانسكيلز) يبني لنفسه مبنى قبّاني من زجاجات جاتوريد. |