O bunları içgüdüleriyle çıkarıyordu. | Open Subtitles | لقد كان لديها غرائزها مع هذه الاشياء |
İçgüdüleriyle savaşıyor ve çocuğa zarar veriyor. | Open Subtitles | إنها تقاوم غرائزها وتؤذي الطفل. |
Ama eğer karım kendi kullanıyor olsaydı... koruyucu içgüdüleriyle...anne... | Open Subtitles | لكن زوجتي إعتقدت بأنها لو كانت هي التي تقود غرائزها الوقائية كانت س... . |
Şefin herkese içgüdüleriyle menü oluşturduğu restoran? | Open Subtitles | حيث يقوم الطاهي هناك باعداد وجبتك بناءً على حدسه اتجاهك ؟ |
Bir keresinde bir polisin içgüdüleriyle orantılı olarak iyi olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتني ذات مرّة أنّ براعة الشرطيّ قائمة على حدسه. |