| Ortağım ve ben gizli bir devlet kurumu için çalışıyoruz. | Open Subtitles | أترى , شريكي و أنا نعمل لحساب وكالة حكومية سريّة |
| Evet ama biz yapabiliriz çünkü biz devlet için çalışıyoruz. | Open Subtitles | نعم، الأمر على ما يرام لأننا نعمل لصالح الحكومة |
| Bölümü ölçüp biçmek için çalışıyoruz, seninle geçmişte çalışmaktan çok memnun olmuştum, gerçekten. | Open Subtitles | نحن نعمل على تدريب وتعريف الوحدة وأنا أستمتع بالعمل معك |
| Biz, Oskar Schindler için çalışıyoruz. Biz Schindler'in Yahudileriyiz. | Open Subtitles | نحن نعمل لدى اوسكار شيندلر نحن يهود شيندلر |
| Özerklik, ustalık ve amaç için çalışıyoruz. | TED | نحن نعمل من أجل التحرر والتفوق والهدف. |
| Bize Facebook'ta bir resmin ne kadar ihtimalle görüneceğini anlatan modeli yapmak için çalışıyoruz diyelim. | TED | لنفترض أننا نحاول أن نصنع نموذجًا يمكن أن يخبرنا عن مدى احتمالية ظهور صورةٍ ما على الفيسبوك. |
| Özel şahıslar, aileler, şirketler ve bazen de hükümetler için çalışıyoruz. | Open Subtitles | نعمل لحساب أفراد, عائلات, شركات و في بعض الأحيان للحكومات |
| Cesetlerin beynine sızıp anılarına okuyan gizli bir hükümet dairesi için çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل لحساب وكالة حكومية سرية التي تخترق أدمغة الجثث وتقوم بقراءة ذكرياتهم |
| Fish ve McCoy, biz Sorels için çalışıyoruz. Fish, sen menajersin. | Open Subtitles | "فيش" و"ماكوي" أنا وأنتما نعمل لحساب فرقة "سورال"، "فيش" تعال إلى هنا |
| Ve biz de sahip olduğu şeyi geri alacak adam için çalışıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعمل لصالح الرجل الذي سيستعيد ما هو ملكه |
| Pentagon için, Kremlin için ve sizin için çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل لصالح البنتاجون ونعمل لصالح الكرملين وسنعمل لصالحكم |
| Ve bugünlerde sanki hepimiz CIA için çalışıyoruz gibi görünüyor. | Open Subtitles | و يبدو كما لو أننا جميعا نعمل لصالح وكالة المخابرات المركزية |
| Hepimiz grubumuzu bu evin içinde tutmak ve onurumuzu korumak için çalışıyoruz. | Open Subtitles | وكلنا نعمل على نبقي المجموعة في هذا المنزل. والحفاظ على كرامتنا. |
| Görünüşe bakılırsa koruma kıyafetin vücudunla bir bütün olmuş... ama bunu halletmek için çalışıyoruz. | Open Subtitles | يبدو أنه تلك البيئة تنصهر مع جسدك, لكننا نعمل على ذلك |
| Ayırıcılarla, ayrılma noktasını kapatmak ve fazla olan deriyi kullanmak için çalışıyoruz. | Open Subtitles | كُنا نعمل على الفواصل لخلق جلد زائد لتغطية منطقة الإنفصال |
| İnsanlığın kaderini değiştirmek için çalışıyoruz, canım. | Open Subtitles | نحن نعمل لتغيير وجه الإنسانية، يا عزيزتي |
| Miras kalan genç bir çocuğu bulmak isteyen bir avukat için çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل من اجل محام يحاول يربط شاباً بميراثه |
| Demek istediğim bu yanlış olurdu, çünkü hepimiz Jack için çalışıyoruz. | Open Subtitles | المقصد هو, أن ذلك سيكون خطأ "لأننا جميعا نعمل لدى "جاك |
| Ve bu bizim iş yapış şeklimizdir, hepimiz bir diğerimiz için çalışıyoruz. | TED | وهذا ما أنجزناه , لأننا كلنا نعمل من أجل بعضنا . |
| Bilirsin, biz geri bizim sevgi almak için çalışıyoruz hem . | Open Subtitles | حسناً ، أنت تعلم نحن الاثنين نحاول أن نستعيد حبنا |
| Sizler kimsiniz ? Haberalma ağı için çalışıyoruz. | Open Subtitles | نعمل ل جماعة المخابرات. |
| - Cesetlerin beyinlerine sızıp anılarını okuyan gizli bir hükümet dairesi için çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل مع منظمة حكومية سرية تخترق... عقول الجثث و تقرأ ذكرياتهم |
| Biz North için çalışmıyoruz. Biz Amerikan halkı için çalışıyoruz. | Open Subtitles | ،لا نعمل لأجل الشمال ...نعمل لأجل شعوب أمريكا |
| - Sizin için çalışıyoruz. | Open Subtitles | حسناً, لأننا نعمل لصالحك |
| "Daha iyi bir gelecek için çalışıyoruz." | Open Subtitles | نحن نعمل لغد أفضل... |