"için bir yer" - Traduction Turc en Arabe

• على مكان
• مكاناً
• مكان لتناول
• مكان ل

Böylece eşiniz borçlarını ödemeye odaklanabilir ve yaşamak için bir yer bulmaya.
بهذه الطريقة يمكن لزوجكِ التركيز لسداد ديونه. و الحصول على مكان للعيش.

Yeni işyerin için bir yer bulabildin mi?
هل استقر رأيك على مكان لمحلك الجديد بعد؟

Hayır, ama geçecek... bu yüzden hastalar için bir yer bulmalıyız.
لا، لكنه سيمر لذا يجب أن نعثر على مكان يشفون فيه منه

Yağmur yağdığı ve uyumak için bir yer aradığım her zaman.
أقتحم أيّ مكان إذا كانت تُمطر لأني أحتاج مكاناً للنوم فيه.

Başlamak için bir yer lazımdı. Artık bir tane var.
حسناً , أردت مكاناً أبدأ منه وها قد حصلت عليه

Dinle, Mike gelince akşam yemeği için bir yer seçeriz.
أسمعي, عندما يعود مايك للمنزل سنقوم باختيار مكان لتناول العشاء

Yaşamak için bir yer buldum ve ara sıra ziyarete gelirim.
لقد عثرت على مكان قريب من هنا لزيارتكم كل حين

Silahlarını Fransız plakalı bir karavana yüklemeleri için bir yer temin edin.
أعثر على مكان مناسب لهم لتحميل أسلحتهم في سيارات التخييم تحمل لوحات فرنسية

Yemek yemek için bir yer tavsiye etmemi rica ettiler.
ولكنّهم طلبوا التثنية على مكان لتناول الطعام

Çabuk, satış yapmak için bir yer bulun yoksa boş yer kalmayacak.
بسرعة، أعثروا على مكان ليكون لكم فيه كشك وإلاّ إنتهى بكم المطاف واقفين

En büyük derdimizin, öpücük çalmak için bir yer bulmak olduğu zamanları hatırlıyor musun?
أتذكر عندما كانت أكبر مشكلاتنا... محاولة العثور على مكان لسرقة قبلة ؟ ...

Arabadan kurtulmak için bir yer bulmalıyız.
لنعثر على مكان لنتخلص من السيارة

Sen zaten sadece sevişmek ve sarhoş olmak için bir yer arıyorsun.
المحلية تقصد, بالإضافة أنت لاتريد إلا مكاناً لتمارس به الجنس وتثمل به

Dinlenmek için bir yer bulalım, sonrada keşişlerin kaldığı yeri bulalım.
لنجد مكاناً نرتاح به ثم نجد اين يكون الكهنة

Beni bir süre kollayın. Onu saklamak için bir yer bulup döneceğim.
تستروا عليّ قليلاً سأجد مكاناً لتخبئته وأعود

Belki bir gün, bir iki gülümseme paylaşmak için bir yer buluruz.
ربما سنجد مكاناً في يوم ما نتشارك فيه بضحكة او اثنان

Yemek için bir yer.
إنه مكان لتناول الطعام.