| Gelmemesi için dua ettim ama kapımıza dayandı bile. | Open Subtitles | صليت كي لا يحدث, لكنني علمت دوماً أنه سيحدث |
| - Ben iyiyim. - Senin için dua ettim. | Open Subtitles | ـ أنا بخير ـ صليت لأجلك طوال الوقت |
| Zamanında yeşermen için dua ettim. Ben sana yardım ettim. | Open Subtitles | تمنيت و صليت من أجل أن تنضج عند الوقت المحدد أيها الزرع |
| Her gece yatağa yatıp bunun böyle olmaması için dua ettim ama artık biliyorum bu böyle... | Open Subtitles | أتمدد في السرير ليلة بعد ليلة أدعو أن لا يكون ذلك حقيقي لكني أعرف الآن .. |
| Şoför için dua ettim. Döşeme kirlenmesin diye arkadaşın ayakkabılarını çıkardım. | Open Subtitles | وصليت صلاةً سريعة للسائق مضيعا بذلك احدى فرص حياتي الثمينة |
| Benimle oynamayı bırakıp yemeye karar vermeden önce ölmek için dua ettim. | Open Subtitles | ودعوت الرب أن أموت قبلما يقرروا الإكتفاء لعباً بي ويحين وقت طعامهم |
| Yıllar boyunca hep bu an için dua ettim. | Open Subtitles | لقد صليت من أجل هذه اللحظة لوقت طويل جداً |
| 'Ölü sayısının 1004'e çıkması, beni de alması için dua ettim. | Open Subtitles | أنا صليت لأن يصبح العدد الأجمالي 1,004 معي أيضاً |
| Bir aile sahibi olmak için dua ettim hep, bu yüzden çok suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالذنب لأن كل ما صليت من أجله هو عائلة |
| Düştükten sonra Bran'in yaşaması için dua ettim. | Open Subtitles | لقد صليتُ من أجل ولدي (بران) أن ينجو من سقطته. |
| Tanrıya beni dinleyecek birini göndermesi için dua ettim. (Metro) | Open Subtitles | دعيت بأن الله سيرسل لي شخص ليستمع إليّ |
| Uzun zamandır ölmesi için dua ettim. | Open Subtitles | و لوقت طويـل ، صليت كي يموت |
| Ölmesi için dua ettim, Noah. | Open Subtitles | صليت كي يموت يا (نوا) |
| Her gün senin için dua ettim. | Open Subtitles | لقد صليت لأجلك في كل يوم |
| Yıllar boyunca hep bu an için dua ettim. | Open Subtitles | لقد صليت من أجل تلك اللحظه لزمن طويل للغايه |
| Senin düşüncelerinde olmak için dua ettim. | Open Subtitles | كنت أدعو أن تكوني تفكرين بي |
| Senin düşüncelerinde olmak için dua ettim. | Open Subtitles | كنت أدعو أن تكوني تفكرين بي |
| Dün gece ışıklar kapatıldığında, diz çöküp o çocuklar için dua ettim. | Open Subtitles | عندما انطفأت الأنوار بالأمس, ركعت وصليت لهما |
| Kiliseye gidip, bi mucize için dua ettim benim ve 3 çocuğumun kalacağı bi yer | Open Subtitles | وذهبت للكنيسه وصليت من اجل حدوث معجزه أجد مكاناً وأطفالاً ينادون علي " ماما |
| Mezarının önünde durup arkadaşlığına layık bir hayat sürmek için dua ettim. | Open Subtitles | وقفت أمامه ودعوت أن أعيش لأستحق صداقته تلك" |
| Yanılıyor olmaları için dua ettim. | Open Subtitles | ,لقد صليت لأن يكونوا على خطأ |
| Çok sevindim. Onun için dua ettim. | Open Subtitles | إني سعيدة، لقد صليت من أجله |
| Ve kendim için dua ettim. | Open Subtitles | و صليتُ لِنفسي.. |
| Bunun için dua ettim kaptan. | Open Subtitles | لقد دعيت أثناء السقوط ... أناو بيكي كلانا كان يدعو |