| Tamam ne var biliyor musun biz aslında toplantı için gelmedik. | Open Subtitles | حسنًا، أوتعلمين؟ لم نأتي لأجل المقابلة. |
| Buraya bunun için gelmedik tamam mı? | Open Subtitles | إستمعي، ليس هذا ما أتينا لأجله حسناً؟ |
| Oh,Bebek için gelmedik, Senin iyi olup olmadığını öğrenmeye gelmiştik | Open Subtitles | نحن لسنا هنا من أجل الطفلة نحن هنا لأننا أردنا أن نتأكد أنكِ بخير |
| Daha fazla bilgi ile haraca bağlanmak için gelmedik. | Open Subtitles | نحن لَمْ نَجيءْ هنا لكي يُهْزَّ للمزيد من المعلومات. |
| Yapamayız. Bunun için gelmedik. | Open Subtitles | هذا لَيسَ ما نحن هنا لأجله! |
| Onu azarlama. Bunun için gelmedik. | Open Subtitles | لا توبخه، نحن لم نأت لذلك |
| - Ne zaman annemle konuşacaksın? - Buraya bunun için gelmedik. | Open Subtitles | أنا سأتكلم مع أمي إن أردت - هذا ليس سبب وجودنا هنا - |
| Errol Brand için gelmedik. | Open Subtitles | لسنا هنا بخصوص ايرول براند |
| Onun için gelmedik. Bizim için bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | لسنا هنا لأجل هذا نريد منكِ خدمة |
| Dünyaya, zafer ve para kazanıp, ölmek için gelmedik. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا للحصول على المجد وكسب المال ثم الموت |
| Hayır. Hayır, ilk engelde geri dönmek için gelmedik buralara kadar . | Open Subtitles | لا، لم نأت إلى هنا لكي لننسحب عند رؤية أول منظر |
| Bu kadar yolu geri çekilmek için gelmedik. | Open Subtitles | لم نأتي لهذا الحد لكي نتراجع الآن |
| Baba, dünyanın öbür ucuna Americatown'da yemek için gelmedik. | Open Subtitles | أبي ، لم نأتِ للنصف الآخر من العالم لتناول الطعام الامريكي |
| Tavuk için gelmedik. | Open Subtitles | لم نأتي لأجل الدجاج. |
| Tavuk için gelmedik. | Open Subtitles | لم نأتي لأجل الدجاج. |
| Bunun için gelmedik biz. | Open Subtitles | هذا ما أتينا لأجله |
| Peki, buraya onu neşelendirmek için gelmedik. | Open Subtitles | حسناً , نحن لسنا هنا من أجل إثارة إعجابه |
| Yaralı sırtlar için gelmedik. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا من أجل هذا المازوشي |
| Afyon kaçakçılığına çomak sokmak için gelmedik. | Open Subtitles | نحن لَمْ هنا أَنْ نُقاطعَ تَهريب أفيونكَ. |
| Yapamayız. Bunun için gelmedik. | Open Subtitles | هذا لَيسَ ما نحن هنا لأجله! |
| Eminim vardır. Onu için gelmedik, Bay Huxley. | Open Subtitles | متأكدة من هذا, هذا ليس (سبب وجودنا هنا سيد (هاكسلي |
| Kuşlar için gelmedik. | Open Subtitles | لسنا هنا بخصوص الطيور. |
| Eşyaların için gelmedik, Flint. | Open Subtitles | لسنا هنا لأجل أغراضك يا فلنت |
| Buraya takdir için gelmedik. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا للحصول على الاعتراف |
| Bana bak! Buraya seninle bunları tartışmak için gelmedik. | Open Subtitles | إستمع إلي، لم نأت إلى هنا لنتجادل معك حول هذا |
| Onun için gelmedik. Chavez için buradayız. | Open Subtitles | (لم نأتي لهذا ، نحن هنا من أجل (شافيز |
| Biz buraya elma suyu için gelmedik. | Open Subtitles | عصير التفاح؟ أننا لم نأتِ هنا لعصير التفاح. |