| Köken hikayeleri ya da sabit kimliklere gerek duymazsak birbirimiz ve geleceğimiz hakkında daha yaratıcı düşünmek için kendimizi zorlayabiliriz. | TED | إذا لم نكن بحاجة إلى قصص الأصل والهوية الثابتة فإنّنا نستطيع أن نتحدى أنفسنا بالتفكير الخلّاق عن الآخرين وعن مستقبلنا. |
| Seçim Bölümü'ne bir mektup göndererek bu işi tamamlamak için kendimizi hırpaladığımızı açıkladım. 9'a kadar uzatma talep ediyoruz. | Open Subtitles | شارحاً لهم كم أجهدنا أنفسنا في محاولة تحقيق هذا الأمر نحن نطالب بتمديد المهلة حتى الساعة 9: 00 صباحاً |
| Bir başlangıç için kendimizi kaybettiğimiz bütün o zamanları düşünebiliriz. | TED | كبداية، يمكننا أن نفكر في كل الأوقات التي ندع فيها أنفسنا تنطلق. |
| ve bizlerin onun için kendimizi feda etmemize asla izin vermezdi. | Open Subtitles | ولن يسمح لنا أبداً أن نضحي بأنفسنا من أجله |
| Senin için kendimizi ortaya atıyoruz. | Open Subtitles | نحن مستعدان للمخاطرة بأنفسنا من أجلك |
| en yüksek kapasitede kullanmak için kendimizi en rahat olduğumuz durumlara getirmeliyiz. | TED | لتفعيل مهاراتنا إلى الحد الاقصى هو أن نضع أنفسنا في بيئة تحفيز ملائمة لنا. |
| Kararlarımızın etik ve güven temelinde olduğundan emin olmak için kendimizi sorumlu tutabiliriz. | TED | يمكننا أن نُخضع أنفسنا للمساءلة لنضمن اتباع قرارتنا للأخلاقيات والسلامة. |
| Eğer borçluysan, geçmişi tamamen affetmemişsindir. O yüzden yapacağımız iş özgür bir yaşam sürmek için kendimizi ve diğerlerini affetmektir. | TED | إذا كان لديك دين، فأنت لم تسامح ماضيك كليًا، إنها مهمتنا لنسامح أنفسنا والآخرين حتى نتمكن من العيش بحرية. |
| Hatalarımızın üstesinden gelebilmek için, kendimizi anlamak zorundayız. | TED | بشكل ما يجب أن نفهم أنفسنا لنتخطى عيوبنا. |
| Söylenebilecek şey: uluslararası sorumluluklarımı üstlenmek için kendimizi nasıl organize etmeliyiz? | TED | ولكن من العدل أن نقول: كيف يمكن أن ننظم أنفسنا لنحتمل مسؤولياتنا الدوليّة؟ |
| Bununla savaşmak için kendimizi bilimle kontrol ediyoruz. | TED | لذا، ولمحاربة ذلك، قيدنا أنفسنا بالعلم. |
| Her şeyden önce ırk ve ırkçılık hakkında öğrenmemizin sebebi daha iyisi yapmak için kendimizi eğitmek içindir. | TED | وسبب تعلمنا عن التمييز العرقي والعنصرية في المقام الأول هو لتثقيف أنفسنا لنعرف بطريقة أفضل. |
| Değiştiremeyeceğimiz bir şey için kendimizi heyecanlandırmanın faydası yok. | Open Subtitles | ليس مجدياً أن نكد و نستخدم أنفسنا فى شئ لا يمكننا تغييره |
| Tek bir atışla yüzlerce insanı silebilecek bir teröristi durdurmak için kendimizi adamımızı istiyor. | Open Subtitles | يريدنا أن نعهد أنفسنا لنوقف الإرهاب حتي ننهي علي الكثير منهم بهذه البساطة |
| Yani, çevreyi kendimize uydurmak yerine kendimizi çevreye uydurmak için kendimizi değiştirmemiz gerekecek. | Open Subtitles | ولكننا سنرغب وبشدة في الخروج من تلك القباب، ولذلك سنعمل على تغيير أنفسنا لنتواءم مع البيئة الجديدة. |
| Fakat ben ve partnerim birbirimize daha iyi hizmet verebilmek için kendimizi eğitmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | لكن أنا وشريكي علمنا أنفسنا كي نقوم برعاية بعضنا |
| Çünkü biz hastaları dönüp kendilerine bakmaları için zorluyoruz ve sonra bunun için kendimizi tebrik ediyoruz. | Open Subtitles | السبب أننا نجبر المرضى على التطلع لأنفسهم و نربت على أنفسنا بالخلف لذلك |