"için oraya" - Traduction Turc en Arabe

    • الى هناك
        
    • هناك لأجل
        
    • هناك لكي
        
    • إلى هناك من
        
    • هناك لإجراء
        
    • هناك كي
        
    • هناك لأنه
        
    • هناك لتعقد
        
    • هناك من أجل
        
    Tom için oraya gitmek kolay değildi. Open Subtitles لم يكن من السهل على توم أن يأتي بهم الى هناك.
    Bir şeyi bulmak için oraya girdiğini biliyorum ama önce şunu söyle karım hayatta mı? Open Subtitles أعرف إنكَ داخلٌ إلى هناك لأجل شيء معين لكن أخبرني أولاً هل زوجتي حية؟
    Onları görmek için oraya gitmen epey cesurca. Open Subtitles أنت شجاع لعين .. لكي تذهبت هناك لكي تراهم وهو يلعبوا الموسيقى
    Hey, çok geç değil. hala Senin için oraya gitmek istediğinizden Eğer, ben can. Open Subtitles لم يتأخر الوقت إذا أردت أن أذهب إلى هناك من أجلك ، فأنا أستطيع
    İfade vermek için oraya gitmen gerektiğini düşünüyoruz. Open Subtitles ونحن نرى أن عليك الذهاب إلى هناك لإجراء الاستجواب
    Onu görmek için oraya götürülmesini istiyorum. Mümkünse tekmelenip çığlık atmasını istiyorum. Open Subtitles خذوه إلى هناك كي أراه ليقاوم ويعترض إن أمكن
    Ayrıca beraber gideceğim kimse olmadığı için oraya gitmedim. Open Subtitles وأنا.. لم اذهب إلى هناك لأنه ما من أحد يذهب معي
    Paloma anlaşmayı yapmak için oraya gidiyor olabilir mi? Open Subtitles إذن من المحتمل أن (بالوما) كانت تتجه إلى هناك لتعقد صفقة ؟
    Bunun yanında, önemli olan toplantı için oraya gidebilmen. Open Subtitles إضافة إلى ذلك، الشيء المهم هو أن تصلي إلى هناك من أجل الإجتماع
    Ailem beni 16 yaşındayken Menelaus'la evlenmem için oraya yolladı. Open Subtitles لقد ارسلنى والدى الى هناك منذ كنت فى السادسة عشر كى اتزوج مينلاوس
    Carlton bana küpe almak için oraya gitti. Open Subtitles ذهب كارلتون مرة الى هناك ليشتري لي بعض من الأقراط
    Morrison ile birlikte sonuçları almak için oraya gidecek. Open Subtitles ستذهب الى هناك برفقة ماريسون ليأخذوا النتائج
    Yıl dönümü için oraya ulaşmak istiyorlarmış. Open Subtitles يحاول الناس الوصول إلى هناك لأجل الذكرى السنوية
    Richard'ın işi için oraya sık giderdik. Open Subtitles غالباً ما كنا نذهب هناك لأجل عمل "ريتشارد".
    İş için oraya taşınmıştı. Open Subtitles لقد انتقل هناك لأجل العمل.
    - Hayır, sadece bir miras meselesi için oraya gidiyorum. Open Subtitles ..لا، إنني فقط ...ذاهب هناك لكي آخذ ميراثي
    - Hayır, sadece bir miras meselesi için oraya gidiyorum. Open Subtitles ..لا، إنني فقط ...ذاهب هناك لكي آخذ ميراثي
    Ve Patsy Cline'ın ve insanlar tarih yazmak için oraya gider. Open Subtitles و (باتسي كلاين) و الناس يذهبون هناك لكي يصنعوا التاريخ
    Gezgini kontrol etmek için oraya gitmelisin. Open Subtitles أنت بحاجة لأخذه إلى هناك من أجل السيطرة على المسافر
    Senin kütüphanede çalışman benim de çalıştığım gazete için oraya araştırmaya gitmem bunların hepsi uydurduğumuz profil sayfasında yazanlar. Open Subtitles كونك أمين مكتبة لي الذهاب هناك لإجراء البحوث لصحيفة أعمل ... وهذا كله جزء من ملفك الشخصي
    Geçici erişim noktası oluşturmak için oraya akıllı telefon bıraktım. Open Subtitles لقد تركت هاتفاً ذكياً هناك كي أستطيع إختراق المخدم الخاص بهم
    Yapma, en azından onun sen olduğunu ve senin görmen... için oraya koyduğunu kabul edecek misin? Open Subtitles من فضلك، ألن تعترفي على الأقل أن هذه صورتك وأنه وضعها بالأعلى هناك لأنه يريدك أن ترينها؟
    Paloma anlaşmayı yapmak için oraya gidiyor olabilir mi? Open Subtitles إذن من المحتمل أن (بالوما) كانت تتجه إلى هناك لتعقد صفقة ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus