"için sakıncası" - Traduction Turc en Arabe

    • يمانع
        
    • موافقة على
        
    • تمانعي
        
    • موافق على
        
    • أمانع ذلك
        
    • هذا مناسباً
        
    • مانع يا
        
    • تمانع أن تفعل
        
    • تمانع إذا
        
    Arkadaşınız için sakıncası yoksa, dans edebilir miyiz? Open Subtitles بالطبع. ولماذا يمانع راج؟ ـ هيا
    Erkeğiniz için sakıncası yoksa tabii. Open Subtitles إذا لم يمانع رجلك
    Soruşturmayı birlikte yürütmemizin benim için sakıncası yok. Open Subtitles أنا موافقة على التحقيق المشترك
    Senin için sakıncası yoksa tabii. Open Subtitles اذا كنتِ موافقة على هذا
    Heybede biraz sıvı merhem var, ağrı için sakıncası yoksa... Open Subtitles هناك مرهم في حقيبة السرج إذا كنتي لا تمانعي
    Tabii, senin için sakıncası olmadığından emin olmalıyım. Open Subtitles طبعاً,أردت التأكد أنك موافق على هذا
    Benim için sakıncası ama gerçekten hüsrana uğramış gibi mi görünüyordum? Open Subtitles أنا لا أمانع ذلك لكن أَحقًا تبدو على وجهي نظرة اليأس؟
    - Tabii eğer senin için sakıncası yoksa. - Tabii ki sakıncası yok. Open Subtitles ذلك , لو أن هذا مناسباً معكِ بالتأكيد , نعم , لا بأس
    Kalan cesetleri de kontrol etmek isterim sizin için sakıncası yoksa bayan. Open Subtitles يجب أن أفحص بقية الجثث، إن لم يكن لديك مانع يا آنسة.
    Senin için sakıncası yok, değil mi? Open Subtitles لن تمانع أن تفعل هذا, أليس كذلك
    Senin için sakıncası yoksa tüm bunlar sona erdiğinde senden numarasını alırım. Open Subtitles إنّك لا تمانع إذا أخذت رقمها عندما ينتهي كل هذا، صحيح؟
    Nick için sakıncası olur mu? Open Subtitles هل يمانع نيك فى هذا
    Erkek arkadaşın için sakıncası yoksa, tabii. Open Subtitles طالما لا يمانع صديقكِ
    Senin için sakıncası var mı? Open Subtitles أنتِ موافقة على ذلك؟
    Senin için sakıncası yok mu? Open Subtitles -أأنتِ موافقة على هذا؟
    O zaman bir yüzsüzleşsem ve dans etsem senin için sakıncası olmaz, değil mi? Aydınlanmış ve özgür hissediyorum. Open Subtitles إذًا لن تمانعي إن أصبحت خفيفا ورقصت بالجوار قليلا أليس كذلك ؟ أشعر بالحريه والابتهاج
    Çok şüpheci göründüğünüzü söylememin sizin için sakıncası yoktur umarım. Open Subtitles آمل ألا تمانعي قولي بأنكِ تبدين متشككة للغاية
    Senin için sakıncası olmadığından emin misin? Open Subtitles هل انت متأكد؟ أنت موافق على هذا؟
    Sizin için sakıncası yok mu bunun? Open Subtitles هل أنت موافق على ذلك؟
    Kendim için sakıncası olmazdı. Open Subtitles عن نفسي لن أمانع ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus