| Bu bakışı iyi biliyorum. Aşkı için savaşıyor. | Open Subtitles | إنّي عليمة بهذه النظرة، إنه يقاتل لأجل الحبّ. |
| Devrim, vatanımızın kayıtsız şartsız ulusal bağımsızlığı için savaşıyor. | Open Subtitles | ان الثورة تقاتل من أجل استقلال كامل و قطعي لوطننا الأم |
| Bu savaşta bir Tanrın var Harold ve o canı için savaşıyor. | Open Subtitles | لديك قوى عظمى في هذه المعركة يا (هارولد) وهي تقاتل في سبيل حياتها |
| Araf'ta işkence görmüş her ruh Günlerin Sonu için savaşıyor. | Open Subtitles | كل روح معذبة في المطهر، تحارب من أجل نهاية الأيام |
| O sevdikleri için savaşıyor ve o korkak birisi değil. | Open Subtitles | إنه يكافح من أجل ما يحبه و هو ليس جباناً |
| Hector ülkesi için savaşıyor! Achilles sadece kendisi için savaşır! | Open Subtitles | ان هيكتور يقاتل من اجل بلاده اما اكيليس فيقاتل لنفسه |
| - Bazıları adalet için savaşıyor. | Open Subtitles | حسناً, بعضهم يقاتل لأجل العدالة |
| Johnnie gösteri teknesi gibi ama sonuçta hep topluluk için savaşıyor. | Open Subtitles | أعني، (جوني) يحبُ الظهور لكنهُ بالنهاية، يقاتل لأجل المجتمع. |
| Koba maymunlar için savaşıyor! | Open Subtitles | و(كوبا) يقاتل لأجل القردة! |
| DBC, halk için savaşıyor! | Open Subtitles | جبهة الاتحاد الثوري تقاتل من أجل الشعب |
| Tanrı için savaşıyor ama çok ileri gitmiş. | Open Subtitles | تقاتل من أجل الرب، لكنها تطرفت كثيرًا. |
| DBC Sierra Leone için savaşıyor | Open Subtitles | جبهة الاتحاد الثوري تقاتل في (سيراليون) |
| DBC, Sierra Leone için savaşıyor! | Open Subtitles | (ج ا ث) تحارب من أجل (سيراليون) |
| Yedinci jenerasyon hala hakları için savaşıyor. | TED | الجيل السابع لا يزال يكافح من أجل حقوقه. |
| Kardeşi yaptı. Şimdi burada, hayatı için savaşıyor, başkasının hatasının bedelini ödüyor. | Open Subtitles | , هو هنا الآن يقاتل من أجل حياته يدفع ثمن أخطاء غيره |
| Yüzlerce şeytan güç ve zafer için savaşıyor. | Open Subtitles | المئات من الكائنات الشيطانية , تتحايل للحصول على القوة . . يقاتلون من أجل العرش |
| Nede olsa onlar yaşamları ve evleri için savaşıyor. | Open Subtitles | في النهاية انهم يقاتلون من اجل حياتهم ومنازلهم |
| O Hindu özgürlüğü için savaşmıyor, Hindistan'ın özgürlüğü için savaşıyor. | Open Subtitles | انهم فقط يستخدمونك هو لا يحارب من أجل حرية الهندوس هو يحارب من أجل حرية الهنود |
| Kocanız hapiste, işleri kaosta... insanlar artıklar için savaşıyor. | Open Subtitles | زوجك في السجن عمله في الفوضى الناس مختلفون يحاربون على النفايات |
| Ruhu ve zihni ailesi için savaşıyor. | Open Subtitles | روحه وعقله يكافحان لأجل عائلته |
| Hayatı için savaşıyor ve bu daha az çekici ama çok, çok güçIü tarafların ortaya çıktığı andır. | Open Subtitles | سوف تكافح من أجل حياتها ومن ثم سيقوم جانبها القوي جداً باخروج من داخلها |