| Ve dünyada kimsenin bizi öğrenmesini istemiyorsan da benim için sorun yok. | Open Subtitles | وان لم تريدي أي أحد في العالم أن يعلم بشأننا انا موافق على ذلك .... |
| Benim için sorun yok ama. | Open Subtitles | لكني موافق على ذلك الأمر. |
| Birlikte çalışmak istiyorsan benim için sorun yok. | Open Subtitles | أتريدنا أنْ نعمل معاً ؟ لا مانع لدي |
| Tamam benim için sorun yok, Koko. | Open Subtitles | حسناً، لا مانع عندي يا كوكو. |
| Evet, Charles, Len'in bir randevusu var. Benim için sorun yok. | Open Subtitles | أجل يا (تشارليز)، (لين) لديه موعد غرامى أنا بخير مع هذا |
| - Benim için sorun yok. | Open Subtitles | هذا جيد بالنسبة لى |
| Buna saygı duyarım. Benim için sorun yok. | Open Subtitles | أنا احترم الأشرعة، هذه ليست مشكلة بالنسبة لي |
| Anlarsın, ki bu, bak, Eğer öyleysen benim için sorun yok, fakat değilsin. | Open Subtitles | كما تعلمينَ مما يعني بأنه ليس لدي مشكلة بذلك إذا أنتي كذلَك ايضاً لكنَك لست.. |
| Dört hemşire eksiğimiz var. Yani senin var; benim için sorun yok. | Open Subtitles | لدينا نقص باربع ممرضات حسنا, لديكِ انتِ فأنا بخير |
| Benim için sorun yok. | Open Subtitles | لا امانع ذلك |
| - Hayır, hayır. Herkesin içinde bir çocuk olduğu için sorun yok. | Open Subtitles | توجد طفولة في أي أحد، لهذا الأمر جيد |
| Benim için sorun yok. | Open Subtitles | أنا موافق على ذلك. |
| Senin için sorun yok yani? | Open Subtitles | هل أنتَ موافق على ذلك إذا؟ |
| Benim için sorun yok. | Open Subtitles | أنا موافق على ذلك . |
| Onun için sorun yok... gibi. | Open Subtitles | لا مانع عنده، نوعاً ما |
| Senin için sorun yok mu yani? | Open Subtitles | لا مانع لديك بهذا؟ |
| - Senin için sorun yok yani? | Open Subtitles | لا مانع لديك في هذا؟ |
| Benim için sorun yok. - Geleneklerine bağlı birisin. | Open Subtitles | أنا بخير مع الامر أنت رجل تقليدي |
| - Kimse için sorun yok değil mi? | Open Subtitles | هل هو بخير مع الجميع؟ نعم. |
| Benim için sorun yok. | Open Subtitles | هذا جيد بالنسبة لي |
| - Benim için sorun yok. | Open Subtitles | هذا جيد بالنسبة لي. |
| Benim için sorun yok. | Open Subtitles | حسنا, هذه ليست مشكلة بالنسبة لي |
| Tamam, benim için sorun yok. | Open Subtitles | حسناً، ليس لدي مشكلة مع هذا |
| Üzerime sihirli mantarlar fışkırtmadığı sürece benim için sorun yok. Orada. | Open Subtitles | طالما أنَّه لن يتقيأ عليّ فطريات سحرية فأنا بخير |
| Benim için sorun yok. | Open Subtitles | لا امانع ذلك |
| Senin için sorun yok. | Open Subtitles | إن الأمر جيد بالنسبة إليك. |