| Hayır.Hayır.Hayır.Hayır.... Bunun için vaktin yok. Neden evde duş almadın? | Open Subtitles | ليس لديك وقت لتأخذ دش ولماذا لم تأخذه في البيت |
| Kulübeni yapmak için vaktin varsa biraz taş taşımak için de vardır. | Open Subtitles | إن كان لديك الوقت لإصلاح كوخك فبالتأكيد لديك وقت لنقل بعض الصخور |
| Dünya barışı ile çok ilgilendiğinden, çok meşgulsün sosyal çağrılar için vaktin yok. | Open Subtitles | انه فقط انك متورط جداً فى قضيه السلام العالمى اليس لديك وقت للعلاقات الاجتماعيه |
| Kısa bir kahvaltı için vaktin var mı? | Open Subtitles | ألديك الوقت لتنتاول الإفطار؟ |
| Kısa bir kahvaltı için vaktin var mı? | Open Subtitles | ألديك الوقت لتنتاول الإفطار؟ |
| Her şeyi dikkate almak için vaktin var. | Open Subtitles | يُمكنكِ استغلال الوقت لأخذ كلّ شيءٍ بعين الاعتبار. |
| Her şeyi dikkate almak için vaktin var. | Open Subtitles | يُمكنكِ استغلال الوقت لأخذ كلّ شيءٍ بعين الاعتبار. |
| Kahve için vaktin var mı? | Open Subtitles | هل لديك وقت لتناول القهوة ؟ |
| Senin kimse için vaktin yok, benim de senin için yok. | Open Subtitles | ليس لديك وقت لأحد لذا أنا ليس لدي وقت لك |
| Ve senin Bulutları Temmuz gösteriminde tekrar listeye koymak için vaktin yok. | Open Subtitles | وليس لديك وقت كافٍ لإصدار الفيلم في يوليوز |
| Bu binadaki her şeyi etiketlemek için vaktin vardı. | Open Subtitles | لديك وقت للتدوين على كل شيء في هذه الشقة |
| - Evet, geliyorum. Görüşebilmemiz için vaktin var mı? | Open Subtitles | أجل، في طريقي للأعلى أمازال لديك وقت لرؤيتي؟ |
| Egsersiz yapmak ve yemek yemek için vaktin olmaz. | Open Subtitles | لن يكون لديك وقت لتتدربي او تأكلي بشكل صحي |
| - Öyle söylemeye devam et. Yemek için vaktin olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | مرحباً مرحباً أعلم بأنه ليس لديك وقت للعشاء |
| Ama iyi yanından bakarsak yeni bir plan yapmak için vaktin olacak. | Open Subtitles | لكن في الجانب المشرق لديك وقت للخروج بواحدة جديدة |
| Kahvaltı için vaktin var mı? | Open Subtitles | ألديك وقت لتناول الإفطار؟ |