| Fakat kendisinden gençlik programı için yardım isteyen yaşlı bir tutukluyla tanıştığında işler değişti. | TED | ذلك حتى أخذه سجين أكبر جانبًا وطلب منه المساعدة في برنامج الشباب. |
| Ama Jonah'ı yakalamak için yardım etmemi isterseniz; buna hazırım | Open Subtitles | ولكن اذا كنت تريد اي مساعدة في تعقيب جون انامستعد. |
| Tamam, sana depo için yardım edemem ama aracıları verebilirim. | Open Subtitles | حسناً، لا أستطيع مساعدتك في مخزن بل في تجار التجزئة |
| Ve milyarlarca insanın günlüğü-iki-dolar cehenneminden çıkmaları için yardım etme çabalarımıza zarar veriyor. | TED | ويخرّب جهودنا ومحاولاتنا لمساعدة مليارات الناس للخروج من جحيم الدولارين في اليوم. |
| Ve işte göreviniz : Bana, tamamıyla 3D, dinamik, parametreli kontak bir model oluşturmam için yardım etmenizi istiyorum. | TED | وإليكم التحدي: أريد منكم مساعدتي في صنع نموذج دينامكي، ثلاثي الأبعاد، ومحدود الإتصال |
| Madem ineklerle birliktesin, neden bana süt sağmak için yardım etmiyorsun? | Open Subtitles | ما دام أنت بالأعلى مع الأبقار لما لا تساعدني في حلبها؟ |
| tamam bu odayı ucuz bir fiyata kiralayabiliriz ev için yardım iyi olur, | Open Subtitles | إذاً, سنؤجرها بسعر منخفض للمساعدة في مصاريف المنزل |
| Bu dava için yardım istediğin doğru mu ? | Open Subtitles | هو صدق سألت عنه بعض المساعدة في هذه الحالة؟ |
| Annenin cenaze masrafları için yardım gerekiyorsa beraber halledebiliriz. | Open Subtitles | إن كنت تريد المساعدة في دفع تكاليف جنازة أمك نستطيع أن نحل الأمر |
| Torbalar için yardım fena olmaz aslında. | Open Subtitles | أتعلم , احتاج بعض المساعدة في حمل الاغراض |
| Ama Jonah'ı yakalamak için yardım etmemi isterseniz; buna hazırım | Open Subtitles | ولكن اذا كنت تريد اي مساعدة في تعقيب جون انامستعد. |
| Çanta için yardım lazım mı? | Open Subtitles | صباح الخير هل تريد مساعدة في هذه الحقيبة؟ لا؟ حسناً.. |
| Ben gerçek aşkı bulmak için yardım gerekmez. | Open Subtitles | أنا لست بحاجة إلى مساعدة في العثور على الحب الحقيقي. |
| O defterleri bulman için yardım ederim, eğer... | Open Subtitles | تجعله يسجن عشرين سنة ويمكنني مساعدتك في ذلك |
| - Diğer taraf için yardım edebilirim. | Open Subtitles | ربما بإمكاني مساعدتك في وضع الأطباق الجانبية |
| Eti götürmek için yardım gerekecek. Şişe geçirdiğinde haber ver. | Open Subtitles | ـ سنكون بحاجة لمساعدة لأحضار اللحم ـ أعلمني عندما تضعوه في السيخ |
| Bu adamı öldürdüklerinin yanına göndermek için yardım istiyorum.Anladın mı? | Open Subtitles | أنا أطلب منك مساعدتي في إرسال هذا الرجل إلى حتفه ، هل يناسبك هذا ؟ |
| Sen bana Berlin'i... ortadan kaldırmak için yardım ettiğinde, zaten tüm bunlar bitecek. | Open Subtitles | تساعدني في القضاء على برلين و بقد ما أنا مهتمة، كل هذا سينتهي |
| Rosalee'ye, çocuklar yararına Tad Hamilton'la randevu için yardım? | Open Subtitles | هلا ساعدت روزالي لربح موعد مع تاد هاملتن للمساعدة في انقاذالأطفال؟ |
| Benden ödevleri için yardım isteyen ilk kişisin. | Open Subtitles | أنت من طلب مني أن اساعدك في واجباتك المدرسيه |
| Yalvarırım size şu an için yardım etmemek İzin verin. | Open Subtitles | أتوسل إليك دعني أساعدك في هذه الأوقات الصعبة |
| Selam bebeğim. Burada olduğuna sevindim. Partinin dekorasyonu için yardım edebilirsiniz. | Open Subtitles | مرحباً يا عزيزي، يسعدني أنّك هنا يمكنك مساعدتنا في التزيين للحفل |
| Evet, babama büyük annemin evini düzenlemek için yardım edeceğime söz verdim. | Open Subtitles | أوه، أجل وعدتُ أبي بأن أساعده في ترتيب بيت جـدّتي |
| Diane, yasal işinizi takip etmek için yardım ister misiniz? | Open Subtitles | وهل تحتاجين إلى مساعدة يا دايان في مراجعة ملفاتكم القانونية؟ |
| Giyebileceğin seçkin ve uygun bir kıyafet bulmak için yardım etmek beni çok mutlu eder ve onurlandırır. | Open Subtitles | لا يمكن أن اكون أكثر سرورا من أن أساعدك على ايجاد شيء ملائم لإرتدائه. |
| Yani demiryolu hattına gittin. Öldürmek için yardım ettiğin adamları gömdün. | Open Subtitles | قمتَ بالذهاب بطول الخط وقمتَ بدفن الرجال الذين ساعدت على قتلهم |
| Bana düğün için yardım etmeni isterim. | Open Subtitles | سيسعدني جدا لو أنك تساعديني في ترتيبات حفل الزواج |