| Dostum, ben içkili araç kullanmaktan tutuklandım. Bu yüzden vurulmak istemem. | Open Subtitles | يا للهول، أنا أكون ثملاً عندما أقود أنا لا أريد أن يتمّ قتلي بسبب ذلك |
| İçkili araba kullandığı için ehliyeti askıya alındı sanıyordum. | Open Subtitles | مهلاً, أظن أن رخصته معلقة بسبب قيادته ثملاً |
| içkili ya da uçmus olmadan veya orada bir "sey" oldugu kuskusunu duymadan. | Open Subtitles | من دون أن أكون سكران أو متعالي أو متوجس من وجود رجل هناك |
| İçkili araç kullanmaktan durdurulmuştur. | Open Subtitles | ربما أوقفوه بسبب القيادة تحت الثمالة ووضعوه في السجن |
| Özellikle de bu teklif, gece geç vakit oldukça içkili bir erkek tarafından yapılmışsa. | Open Subtitles | و خاصة حين تسمعنه فى وقت متأخر ليلاً و يكون الرجل شبه مخمور |
| İçkili gezdiğim için beni tutuklayamazsınız, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنكم إعتقالى للمشى مخموراً أليس كذلك ؟ |
| İçkili olduğunu, araba süremeyeceğini söyleyip, onu bir odaya götürmüşsün. | Open Subtitles | إنتظرتَها في مكان الوقوف كثيراًً و قلت لها إنها كانت مخمورة لكي تقود للمنزل و قد حصلت على غرفة لهذه الليلة |
| İçkili ev geliyorsun ve Bana kim olduğumu soruyorsun! | Open Subtitles | تسكر وتأتي إلى المنزل لتسألني من أنا! |
| Ona, beni eve bırakamayacak kadar çok içkili olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُه أنّه كان ثملاً جداً لإيصالي إلى المنزل. |
| Benim kadar içkili olmadığını, sabıkam yüzünden muhtemelen başımın daha çok derde gireceğini söyledi. | Open Subtitles | . قال بأنّه لم يكن ثملاً بقدريّ ، بسبب سجليّ . لأنّي سأدخل بمتاعب جمّة على الأرجح |
| Trafikte içkili yakalandı, lisedeydim, ehliyetine el koydular. | Open Subtitles | أَدين بالقيادة ثملاً وأنا في الثانوية، ومُنع من القيادة. |
| Babam içkili veya sinirili olduğunda. | Open Subtitles | حينما كان والدنا ثملاً أو غاضباً |
| Babam içkili veya sinirili olduğunda. | Open Subtitles | حينما كان والدنا ثملاً أو غاضباً |
| Bir partide bu kızla tanışıyorum, biraz içkili olduğumdan ve onun da Kedi Kız maskesi giydiğinden dolayı onun güzel olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | وقابلت تلك الفتاة ولقد كنت سكران وهى كانت ترتدى زى المرأة القطة وقتها عرفت انها جميلة |
| İçkili ve hiçbir yere gitmek istemiyor. | Open Subtitles | -لقد وجدت "أنتون" إنه سكران ولن يذهب إلى أي مكان |
| Lanet olası Old Town hatıraları, İçkili sabahlar,terli seks ve kanlı kavgalar. | Open Subtitles | ذكريات المدينة القديمة وصباحات الثمالة والجنس والشجارات الدموية |
| Yoksa neden içkili kıçına bakıcılık yapıp geleceğini mahvetmemeni sağlamaya çalışayım ki? | Open Subtitles | ماذا عساه سيكون برؤيتي أعتني بك وأنت مخمور أحرص على عدم إفسادك لمستقبلك |
| Dün gece Daniel geldiğinde içkili olduğunu söyledin. | Open Subtitles | إنظري الليله الماضيه قلتِ بأن دانييل كان مخموراً عندما ظهر لكِ |
| Park alanında O'nu bekleyip, araba kullanmak için çok içkili olduğunu ve geceyi geçirmesi için o'na oda tutacağını söylemişsin. | Open Subtitles | إنتظرتَها في مكان الوقوف كثيراًً و قلت لها إنها كانت مخمورة لكي تقود للمنزل و قد حصلت على غرفة لهذه الليلة |
| - İçkili misiniz, beyefendi? | Open Subtitles | هل كنت تسكر, يا سيد؟ |
| Öğrendi ve silah çekti. İçkili. | Open Subtitles | لقد عرف الأمر وشهر سلاحه كان يشرب |
| İçkili ve yemekli büyük bir düğün yapıyorsun ve üniversiteden bütün umutsuz bekar kız arkadaşların geliyor. | Open Subtitles | أن تقمين حفلة ضخمة مجانية بها الكثير من الشراب و الطعام و كل صديقاتك الوحيدات اليائسات من الكلية؟ |
| Üç sene önce içkili araba kullanırken çarpıp kaçmaktan yargılanmış. | Open Subtitles | قُبض عليه قبل 3 سنوات بسبب قيادته تحت تأثير الكحول وفراره من حادثة دهس |
| Burada kimbilir kaç geceyi içkili, kendimi ve Tanrı'yı kaybetmiş bir şekilde harcadım. | Open Subtitles | كم عدد الليالي التى قضيتها في هذا المكان مجنونه و ثمله فقدت نفسى و فقدت إلهي |