| Herkes hayatlarında bir şeyler yapıyor ve ben bu büyük, içler acısı ezik'in biri olup çıkıyorum. | Open Subtitles | كل شخص يقوم بعمل في حياته وأنا اتضح أنني خاسرة مثير للشفقة |
| Senden ne yapmanı bekliyorlarsa onu yapıyorsun. Bu durum içler acısı. | Open Subtitles | أنت تفعلين ما يريدونك أن تفعليه و هذا مثير للشفقة |
| İçler acısı. - Ölmen gerek o hâlde. | Open Subtitles | ذلك مثير للشفقة إذن أظن أنه عليك أن تموت |
| Yaşantımı o kadar içler acısı buluyorsan onu izleme ızdırabından seni ayıracağım. | Open Subtitles | .. إن كنتِ تجدين حياتي مثيرة للشفقة هكذا فسوف أنقذكِ من معاناة مشاهدتها |
| Senin bu içler acısı orta yaş krizin şirkete zarar veriyor ve senin pisliklerini temizlemekten bıktım artık. | Open Subtitles | أزمة منتصف العمر لديك مثيرة للشفقة وتضر بالشركة وقد تعبت كثيرا من التنظيف وراء مشاكلك |
| İçler acısı diyorum! - Sessiz ol! | Open Subtitles | مثيرللشفقة - أصمتي - |
| Ve 60'lı yıllar filmler için içler acısı bir dönemdi. | Open Subtitles | وما شابهها من الأفلام المثيرة للشفقة شكلت السينما خلال السيتينات |
| Ayrıca, muhtemelen bir hafta boyunca hiçbir içler acısı veya kendimizi suçlayacağımız bir şey yapmasak iyi gelir. | Open Subtitles | و أيضاً لأن كلتينا غالباً ستستفيد. من قضاء أسبوع لا نُقدم فيه على تصرف مثير للشفقة. أو مدان أخلاقياً. |
| Şayet bu içler acısı bir durum olmasaydı, eğlenceli olacaktı. | Open Subtitles | تكون فرحة إذا ما كانت مثير للشفقة |
| Sence de içler acısı değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقدى أن هذا فقط مثير للشفقة |
| Gerçekten çok kötüydü. Üzücü ve içler acısı. | Open Subtitles | كان ذلك ضعيفاً للغاية مثير للشفقة وحزين |
| Televizyonu bu kadar özlemem içler acısı bir durum. | Open Subtitles | مثير للشفقة قدر افتقادي للتلفاز. |
| Anılarımızı hatırlatarak duygusal tepkilerimi ortaya çıkarma girişimin beceriksizce ve içler acısı. | Open Subtitles | محاولتك لاستخراج أي رد فعل عاطفي مني بتذكيري ببعض الذكريات القديمة أمر مثير للشفقة! |
| Ne kadar içler acısı. | Open Subtitles | هذا مثير للشفقة نوعاً ما |
| Bu içler acısı. | Open Subtitles | انه امر مثير للشفقة |
| İçler acısı bir durum. | Open Subtitles | هذا مثير للشفقة |
| Tamam, getireceğim ama bana "getir" dedin diye değil çünkü yetkiliyim ve bu benim görevim. Süren başlamıştır. İçler acısı. | Open Subtitles | لأنني مفوض وهذه مهمتي مثيرة للشفقة |
| Hayatın o kadar içler acısı ki, benimkine de bulaştırmak istiyorsun! | Open Subtitles | وحياتكِ مثيرة للشفقة لدرجة أنكِ ! تريدين إفساد حياتي أنا |
| Ne fark eder ki? Sıkıcı, korunaklı ve içler acısı bir hayat yaşamışım. | Open Subtitles | عشت حياة مملة، محمية ، مثيرة للشفقة |
| Kafamda canlandırdığımda bu kadar içler acısı durmamıştı. | Open Subtitles | الطريقه التي اتحدث بها مثيرة للشفقة |
| Finansal durumuzu içler acısı... | Open Subtitles | يمكن لشؤوننا المالية المثيرة للشفقة أن تتحسن |