| Pompanın insulin vermek için kullandığı ve şekeri ölçtüğü iğneyi kuşatırlar. | TED | يطوّق هؤلاء الإبرة التي تستخدمها المضخة لإيصال الأنسولين واختبار مستويات الغلوكوز. |
| Artık, laparoskopinin tersine iğneyi tam olarak istediğiniz yere yerleştirip tüm yol boyunca geçirebiliyorsunuz ve geçtiği yerleri takip edebiliyorsunuz. | TED | والآن , على النقيض من المنظار, يمكنك وضع الإبرة بدقّة في آلتك, ويمكنك تمريرها من خلالها واتباعها في ذلك المسار. |
| Yani, Peter Talbott'a bu iğneyi başka birinin verdiğini söylüyorsunuz. Nasıl? | Open Subtitles | إذاً أنت تقول أن أحد ما أعطى بيتر تالبوت هذه الحقنة |
| Ben senin evine aşırı doz almış bir karı getirirsem iğneyi ben vururum. | Open Subtitles | عندما احضر عاهرة بجرعة زائدة إلى بيتك عندئذ انا سأعطيها الحقنة |
| Sağ elim çok yoruldu, iğneyi ipliğe bile geçiremiyorum. | Open Subtitles | يدّي اليمنى متعبة جدا، انا لا يستطيع تخييط إبرة |
| Bence bunu yapanlar Eloise Kurtz'e bu iğneyi veren insanlardı. | Open Subtitles | وأعتقد من فعل ذلك هو الذى أعطى ألويس هذا الدبوس. |
| Önemi yok. Kısa iğneyi bulamadım. Uzun iğne o yüzden. | Open Subtitles | لا يهم , لم استطع ايجاد الابرة القصيرة لنستخدم الطويلة |
| Bu iğneyi sevmemekten ötesi; iğne korkusu yüzünden aşı olmaktan bilerek kaçınmak. | TED | وهو يتعدى بكثير كره الإبرة، إنّهُ التجنب الفعلي لكونهم ملقحين بسبب رهاب الإبرة. |
| Mikrop eldivenden geçemez. İğneyi yapın. | Open Subtitles | لم يخترق رأس الإبرة القفاز الخارجي ثبته واحقنه |
| İğneyi vurunca, ağzıma geleni söylüyorum. | Open Subtitles | عندما سحبوا تلك الإبرة أطلقت العنان للكلمات النابية. |
| O bebek buraya nasıl geldi, iğneyi kim soktu, anlatacaksın. | Open Subtitles | .. وستخبرينالمحكمةكيف وصلتالدُميةهنا. ومن غرست بها الإبرة |
| Onu mahkemede yaptığını ve senin iğneyi bebeğe batırdığını gördüğünü söylüyor. | Open Subtitles | .. تدعيأنهاصنعتهافيالمحكمة. وأنك رأيتيها تغرس الإبرة بها حتى لا تضيع |
| Ben ölümcül iğneyi tercih ederim, yine de elektrikli sandalyeye karşı düşkünlüğüm vardır. | Open Subtitles | أفضل الحقنة المميتة لكننى معجب بالكرسى الكهربائى. |
| İğneyi kemiğe saplamadan önce sınırlı uyuşturma yapıp küçük bir kesik açacaklar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون مخدراً موضعياً و يعملوا شقاً صغيراً قبل أن يدخلوا الحقنة في العظم |
| Beni yakaladılar ve... ve bana iki kere o koca iğneyi yaptılar. | Open Subtitles | و قد أمسكوا بي, و ... و طعنوني بتلك الحقنة العملاقة مرتين |
| Geçici Kurul, Ha'tak sınıfı araçları alarma geçirdi. Samanlıktaki bu iğneyi bulsak iyi olacak. | Open Subtitles | إنها إبرة في كوم قش علينا إيجادها افعلوا ما عليكم فعله |
| Bunu yapanlar, Eloise Kurtz'e bu iğneyi veren insanlardı. | Open Subtitles | وأعتقد من فعل ذلك هو الذى أعطى ألويس هذا الدبوس. |
| İlk kişiye enjekte etmiş, ve sonra iğneyi gömleğine silip sıradaki kişiye enjekte etmiş. | TED | وكان يحقن الشخص ومن ثم يخرج الابرة وينظفها بقميصه ومن ثم يحقن الشخص الذي يليه |
| - İsimlerden biri April Skouris'ti. - Kız kardeşim iğneyi mi vurunmuş? | Open Subtitles | واحد من الاسماء كان ابريل سكوريس هل اختى اخذت الحقنه |
| İğneyi vurununca hayatta kalıp kalmayacağınızı size söyleyebilecek çok basit bir testimiz olacak, ve bir daha kimse ölmeyi riske atmayacak. | Open Subtitles | لدينا إختبار بسيط للغاية يخبرك إذا كنت ستنجو من أخذ الجرعة أم لا و لن يخاطر أى أحد بحياته بعد الآن |
| Damarlarına giren kocaman iğneyi gördükten sonra benim ihtiyacım olabilir. | Open Subtitles | أنا قد أحتاج لواحدة بعد رؤية تلك الأبرة تدخل بعروقك |
| Kitap babanın iğneyi vurunması gerektiğini mi söylüyor? | Open Subtitles | الكتاب يقول ان اباك لابد ان ياخد الجرعه ؟ |
| Madem boktan iğneyi dağıtacaklardı, ...ne diye hapları önceden verdiler? | Open Subtitles | لم لا نأخذ الحبوب مسبقاً عوضاً عن استعمال الحقن ؟ |
| İğneyi kendimize batırmayalım, içerek öldürelim kendimizi. | Open Subtitles | ونحن لا التمسك الإبر في أيدينا، قتل أنفسنا مع الشراب. |
| Bir iğneyi, yattığınız kişi bile olsa biriyle bir diş fırçasını paylaşmak istediğinizden daha fazla paylaşmak istemezsiniz. | TED | فأنت لا تريد ان تتشارك ابرة ملوثة كما انك لا تريد ان تتشارك فرشاة اسنانك حتى ولو مع الشخص الذي تشاطره السرير |
| Şimdi bu iğneyi kalbine baskı yapan kanı kurutmak için göğsüne sokacağım. | Open Subtitles | سأقوم بوضع هذه الابره داخل صدرك حتى أصرف الدم الذي يؤذي قلبك |
| Ağabeyime bu iğneyi yapmanızı istiyorum göğsünden. | Open Subtitles | أحتاج منك أن تعطي أخي حقنة من هذا في صدره |
| Derimi delip geçeceğim ve bu iğneyi diğer taraftan çıkaracağım. | TED | سأقوم الآن بثقب جلدي واخراج هذه الإبره من الجهة الثانية. |