| Bu iş uzadı. İş birliği yaparsan eğer, gitmene izin vereceğiz. | Open Subtitles | يكفي هذا الآن ، إذا تعاونت معنا ، سنتركك تمضي |
| Eğer iş birliği yaparsan cezan için yardımcı oluruz. | Open Subtitles | أصغ، أنا متأكد بأنه بإمكاننا إقناع السُلطات بتخفيف الحكم عنك إذا تعاونت معنا. |
| Bunu bilmem, ama iş birliği yaparsan, karını ve kıznı tekrar görme şansını yakalayabilirsin. | Open Subtitles | لا أعلم بخصوص هذا ، ولكن إذا تعاونت لربما ترى إبنتك و زوجتك مرة أخرى |
| Ama eğer bizimle biraz daha iş birliği yaparsan seni şüphelerden arındırırız. | Open Subtitles | لكن .. إن تعاونت معنا قليلاً نستطيع إزالتك من قائمة المشتبه بهم |
| Benimle iş birliği yaparsan bu videoyu kimse görmeyecek. | Open Subtitles | إذا تعاونت معي، لا أحد سيرى هذا الفيديو. |
| Diğer yanda, benimle iş birliği yaparsan.. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى، إذا تعاونت معي... |
| İş birliği yaparsan. | Open Subtitles | لن نفعل إذا تعاونت |
| Charlie, Eğer bizimle iş birliği yaparsan | Open Subtitles | شارلي، اذا تعاونت معنا |
| Tabi iş birliği yaparsan. | Open Subtitles | اذا فقط تعاونت معنا |