| Ama yine de, akvaryumdaki su, delilleri bozma konusunda iyi iş yapmış. | Open Subtitles | لكن أيضاً الماء من حوض السمك قام بعمل جيد إزاء تعريض الأدلة |
| Mississippi'deki FBI için bu kongre üyesinin otopsisini kim yaptıysa, korkunç bir iş yapmış. | Open Subtitles | أيًا كان من أجرى التشريح لجثة عضو الكونجرس من أجل المباحث الفيرالية في ميسيسيبي قام بعمل شنيع |
| Kurşunu kim çıkardıysa berbat bir iş yapmış. | Open Subtitles | مهما كان الذي قام بإخراج الرصاصة فقد قام بعمل بشع |
| Squid bu cesetle iyi iş yapmış, değil mi? | Open Subtitles | سكويد قام بعمل جيّد بهذا الجسد |
| Arnold Rothstein maçlarda bahisçilerle ciddi bir şekilde iş yapmış günümüz parasıyla dört milyon dolar para kazanmıştır. | Open Subtitles | اعتمد ( أرنولد روثستين ) على الرهانات في هذه السلسلة لقد كسب ما يعادل في العصر الحديث 4 ملايين دولار |
| Arnold Rothstein maçlarda bahisçilerle ciddi bir şekilde iş yapmış günümüz parasıyla dört milyon dolar para kazanmıştır. | Open Subtitles | اعتمد ( أرنولد روثستين ) على الرهانات في هذه السلسلة لقد كسب ما يعادل في العصر الحديث 4 ملايين دولار |
| Ama Brubaker heteroseksüel değilse bunu saklamak için ateşli bir iş yapmış. | Open Subtitles | كلا, إن لمْ يكن (بروبيكر) مستقيم، فهو قد قام بعمل حماسي ليزيفه. |
| Cerrah iyi iş yapmış. | Open Subtitles | الجراح قام بعمل جيد |
| Adamın iyi iş yapmış. | Open Subtitles | رجلك قام بعمل جيد |
| 5 adamlık iş yapmış. | Open Subtitles | قام بعمل خمسة رجال |
| Arthur, Hero üzerinde gerçekten iyi bir iş yapmış. | Open Subtitles | (أرثر) قام بعمل خطير على (هيرو) |