| Joel, bunu bir işaret olarak görsene. Yeni bir hayata başla? | Open Subtitles | جول,لماذا لا ترى هذا كعلامة لماذا لا تاخذ راحة؟ |
| Ama yine de bunu, savaşa hazır olmadıklarına dair bir işaret olarak algılamıyorum. | Open Subtitles | ولكن ما زلت لا أعتبر هذه كعلامة على أنهم غير جاهزين للمقاتلة |
| HK: Ben bunu iyiye işaret olarak yorumluyorum, çünkü insanlar böyle bir demokraside kendilerini güvende hissediyorlar. | TED | لماذا؟ ه.ك. : آخذها كإشارة جيدة، لأن الناس يشعرون بأمان في هذه الديمقراطية. |
| Lütfen eline kahve tutuşturmamı* acele etmen için bir işaret olarak yorumlama | Open Subtitles | أرجوكِ، لا تقومي بالتعليق على كوب القهوة كإشارة على عجلتكِ. |
| Bunu bir işaret olarak görürler, şehirdeki şu bağnaz gibi. | Open Subtitles | سيعتبرونها بشاره جديده مثل مدينة المتمردين |
| Çünkü onun hala takmamı, ondan ayrılmadığım yolunda bir işaret olarak görüyordu ama ayrıldım. | Open Subtitles | لأنها كانت تستغلّ حقيقة أنني لازلت ألبس خاصّتي كدلالة أنني لم أنساها، إنما نسيتها |
| Fiziksel temasımızı ilişkimizle ilgili başka bir işaret olarak görecek... | Open Subtitles | تظن أنه سيفسر إتصالنا الجسدي كعلامة أخرى ...أننا |
| Hedef gösterildi ve işaret olarak getirildi. | Open Subtitles | تم استهدافه وترحيله لنا كعلامة |
| Bunu iyi bir işaret olarak alabiliriz Allah'ın gösterdiği bir yol. | Open Subtitles | نأخذ هذه كعلامة جيدة... ... طريق،إتّجاهمنالله . |
| Sevgili Mary gönderdiğim Noblet koleksiyonumu seni affettiğime dair bir işaret olarak gör. | Open Subtitles | (عزيزتي (ماري ستجدين مجموعتي الكاملة ،(لشخصيات آل (نوبلت كعلامة أني سامحتك |
| Sevgili Mary gönderdiğim Noblet koleksiyonumu seni affettiğime dair bir işaret olarak gör. | Open Subtitles | ،(عزيزتي (ماري ستجدين مجموعتي الكاملة (لشخصيات آل (نوبلت كعلامة أني سامحتك |
| Kral Stephen bugünkü felaketi Tanrı'dan bir işaret olarak algıladı. | Open Subtitles | اتخذ الملك (ستيفن) الحادثة كعلامة من الإله |
| - Omuzdaki yarayı artık işaret olarak kullanmadığımızı bilmelisin. - Öyle mi? | Open Subtitles | يجب أن تعرف أن الجرح في الكتف لم نعد نستخدمه كإشارة |
| Ne? Bilemiyorum, belki de bunu bir işaret olarak görmeliyiz. | Open Subtitles | - لا أدري، ربما عليك رؤية هذا كإشارة - |
| Bunu iyiye bir işaret olarak alacağım. | Open Subtitles | سأعتبر ذلك كإشارة جيده. |
| -öğleden sonra saat 1'de Ateşi işaret olarak kullanın. | Open Subtitles | استعمل النار كإشارة غدا |
| Bunu bir işaret olarak görürler, şehirdeki şu bağnaz gibi. | Open Subtitles | سيعتبرونها بشاره جديده مثل مدينة المتمردين |
| - O etkiler görülmezse çocuğunun doğması gerektiğini gösteren bir işaret olarak algılanır. | Open Subtitles | وحينما لا يكون أحدٌ حاضراً، فسيؤخذ ذلك كدلالة إلهية بأن طفلها لا بدّ أن يولد |