| İşe dönmeye ne zaman hazır olacağımı bilmek istemiştin. | Open Subtitles | كنت تريد أن تعرف متى أكون مستعداً للعودة للعمل |
| İşe dönmeye hazır olduğunu duydum. Tamamen iyileşmişsin. | Open Subtitles | لقد أخبرونى انك مستعد للعودة للعمل |
| - İşe dönmeye bile hazır değil. | Open Subtitles | إنه حتى غير مستعد للعودة للعمل |
| Yani özgürüm ve eğer kabul edersen işe dönmeye hazırım. | Open Subtitles | إذن انا حر ومستعد للعودة إلى العمل إذا مازلتِ تريدينني |
| 4 ay izin yaptım şimdi de işe dönmeye hazırım. | Open Subtitles | وأخذت أربعة أشهر إجازة والآن أنا جاهزة للعودة إلى العمل |
| Ben 12 yaşındayken, annem işe dönmeye karar verdi. | Open Subtitles | لذا، متى أنا كنت 12، أمّي حازم للعودة إلى العمل. |
| Üzgünüm. İşe dönmeye hazır olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أعتذر، لم أظن أنك جاهز للعودة للعمل |
| Ama ben, işe dönmeye hazırım tabii. | Open Subtitles | ولكنّي مُستعد للعودة للعمل. |
| Neredeyse işe dönmeye hazırım. | Open Subtitles | تقريبا جاهز للعودة للعمل |
| Benim için önemli olan tek şey o kadının işe dönmeye hazır olup olmaması. | Open Subtitles | كل ما أهتم بشأنه هو تحديد ما إذا كانت هذه المرأة , جاهزة للعودة إلى العمل |
| Eee... işe dönmeye hazır mısın? | Open Subtitles | إذاً.. هل أنت مستعد للعودة إلى العمل |
| Merhaba deyip işe dönmeye hazır olduğumu söylemeye geldim. | Open Subtitles | مررت لإلقاء التحيّة و إعلامكِ أنّي جاهزٌ للعودة إلى العمل -يجب ألّا تكون هنا |
| İşe dönmeye hazırdım. | Open Subtitles | فقط مستعد للعودة إلى العمل معاً |
| Ve ben işe dönmeye hazırım. Her şeyimle. | Open Subtitles | وأنا جاهز للعودة إلى العمل بكل طاقتي |
| İşe dönmeye hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعدة للعودة إلى العمل. |