| Tamam, ben yukarıdaki işleri idare edeyim. Kocama işkence ettim... | Open Subtitles | حسناً، سأذهب لأتعامل مع الفوضى الموجودة بالأعلى. لقد عذبت زوجي، |
| Zavallı çocuğa işkence ettim çünkü karizma olduğumu düşünmesini istedim. | Open Subtitles | لقد عذبت ذلك الولد المسكين بسبب أني أردت من أن يعتقد بأني شخص رائع |
| Babasına haftalar boyunca işkence ettim. | Open Subtitles | عذبت والدها لأسابيع. |
| Hatırlayamadığım kadar çok insana işkence ettim. | Open Subtitles | لقد عذّبتُ أناساً أكثر ممّا أذكر |
| Bu yüzden de, planımı devreye soktum ve tüm gün adama eşek şakaları yaparak işkence ettim böylece randevuyu iptal edebilir diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا... أساساً، أنا عَمِلتُ الشيءَ البالغَ وأنا عذّبتُ الرجلَ الفقيرَ بالنكات العمليةِ طِوال النهار، |
| Ama Sheridan'ın yerini öğrenmek için Irina'ya işkence ettim. | Open Subtitles | لكنني عذبت (ايرينا) كي اكتشف (اين مكان (شيردان |
| Her gün ona işkence ettim. | Open Subtitles | فقد عذبت ذلك الرجل طوال حياتي |
| Sonrasında yıllarca kendime işkence ettim. | Open Subtitles | . عذبت نفسي لسنوات بعد ذلك |