| İddiaya varım bu onun en sevdiği koltuktur, öyle değil mi? | Open Subtitles | و أراهن انا هذا هو كرسيه المفضل .أليس كذلك؟ |
| İddiaya varım senin gibi güzel kızların pek çok erkek arkadaşı vardır. | Open Subtitles | أراهن ان لديكى الكثير من الأصدقاء فتاه جميله مثلك |
| İddiaya varım konuştukları konuların çoğu futbol takımları hakkındadır. | Open Subtitles | أراهن ان نصف .. حسنا اللعنه أغلب فريق الكره كل ما فعلوه هو التحدث بخصوص هذا |
| İddiaya varım ki eğer bir araştırma olsaydı, sen de böyle olduğunu görürdün. | Open Subtitles | أراهن أنه لو عُمِلت دراسة, سترى أن هذه هي القضية. |
| - İddiaya varım doğru. İddiaya varım değil. | Open Subtitles | . ـ حسنا ً , أراهنك أنه كذلك . ـ أنا أراهنك أنه ليس كذلك |
| 10 dolarına iddiaya varım. Bu herifin kıçına bir tavuk yumurtası sokarım. | Open Subtitles | أراهن بـ10 دولار أنه بمقدوري إدخال بيضة دجاجة في مؤخرته دون أن تنكسر |
| Bak ne diyeceğim 100 dolarına iddiaya varım, o herif senin canına okur. | Open Subtitles | لدى فكرة أراهن بمائة دولار أن هذا الرجل يمكنة أن يهزمك |
| Wow, olağanüstü görünüyorsun. Ama iddiaya varım ki herşeyin içinde öyle görünüyorsundur. | Open Subtitles | تبدين رائعة لكني أراهن بأنك لا تحبين أي شئ مما ترتدينه |
| Uçuracağına 50 kübit iddiaya varım. | Open Subtitles | أراهن بخمسون قطعة نقود أنه سيتمكن من جعلها تطير |
| 1 Milyon dolarına iddiaya varım ki ben kazanırım. | Open Subtitles | من سيحبس أنفاسه أكثر مدة؟ أراهن بمليون دولار على غلبك |
| İddiaya varım kediyi evin çatısından uzağa fırlatamazsın. | Open Subtitles | أراهن أنك لا تستطيعين إلقاء قطة فوق المنزل |
| İddiaya varım daha yakından bakabilirdim. | Open Subtitles | أراهن على أنني أستطيع فعل شيئ يجعلني قريبه منه |
| Her iddiaya varım, son anda kız olmuştur. | Open Subtitles | أراهن بكلّ فلس أملكه بأنّها كانت على مرمى حجر من أن تكون رجلاً |
| İddiaya varım, onlara ne yaptığımızı anlamıyorlar. | Open Subtitles | أراهن أنهم لا يفهمون ما نفعله بالنسبة لهم. |
| İddiaya varım 5 dakika içerisinde kek için 3 tane yumurta ister. | Open Subtitles | أراهن أنه بعد خمس دقائق سوف يطلب استعارة ثلاث بيضات من أجل تحضير الحلوى |
| İddiaya varım Saray efradındansınız. | Open Subtitles | لا يبدو عليكِ إنكِ من هنا. أراهن بأنكِ من القصر. |
| 4000 sayfa ama dışkılama alışkanlığı hakkında tek bir kelime bile yok. - İddiaya varım koku da alamıyorsun. | Open Subtitles | أربعة آلاف صفحة ولا كلمة عن برازكِ أراهن أنّ خاصّتكِ لا رائحة له إطلاقاً |
| İddiaya varım eğer Mary'de birkaç içki içersen yumuşak bir yastık gibi olur.* | Open Subtitles | أراهن لو حصلتِ علي مشروبين من , ماري إنها خارقة الجمال |
| Eğer kan seninkiyle eşleşirse ve sol taşağıma iddiaya varım ki eşleşecek hayatının sonuna kadar hapiste yatacaksın. | Open Subtitles | وإن طابق الدم دمك وسوف أراهن بخصيتي اليمنى بأنه سيطابق سوف تقضي بقية حياتك في السجن |
| - İddiaya varım doğru. İddiaya varım değil. | Open Subtitles | . ـ حسنا ً , أراهنك أنه كذلك . ـ أنا أراهنك أنه ليس كذلك |
| Bir kısmı silinmiş... ama iddiaya varım, buradaki kan kurbanımıza ait. | Open Subtitles | يوجد أدلة على المسح لكن أراهنك بأموال الدونات أن هذه دماء الضحية |
| İddiaya varım, Noel hediyesi. | Open Subtitles | أرهن بأنهم كانوا هدية عيد الميلاد . أليس كذلك ؟ |