| Bunların normal sokağa çıkma yasağı ihlalleri olmamasından endişeliyim. | Open Subtitles | أخشى الأ يوجد إنتهاكات عشوائية لحظر التجوال |
| Tutuklama... prosedürleri... trafik ihlalleri... aşırı süratle araç kullanma... meşru müdafaa... ve geçmeniz gereken bir çok... sınav olacaksınız. | Open Subtitles | التوقيف الإجراءات إنتهاكات مرورِ |
| Buraya insan hakları ihlalleri için haber yapmaya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا للتقرير عن إنتهاك حقوق الأنسان |
| Tamam, senin için Arkadaşım Phil'in ciddi trafik ihlalleri vardı | Open Subtitles | صديقي فيل كان لديه بعض المخالفات المروريه |
| 1990’lı yıllarda, ABD’de üretilen markalar hakkında ki… …çocuk işçiler, zor şartlar, ciddi sağlık ve güvenlik ihlalleri içeren… …bir dizi skandal vardı ve sonunda başkan Clinton… | TED | ففي التسعينيات كان هنالك مجموعة من الفضائح تتعلق بانتاج بعض العلامات التجارية في الولايات المتحدة الامريكية عمالة الاطفال، عمالة مكرهه مخالفات خطرة للصحة والسلامة العامة |
| Geçtiğimiz bir kaç ay boyunca derin uzay görüntüleme ağımızda bazı güvenlik ihlalleri buldum. | Open Subtitles | على مدى الأشهر القليلة الماضية، لقد الكشف عن العديد من الخروقات الأمنية في شبكة رصد أعماق الفضاء العالمية لدينا. |
| Sağlık ihlalleri, hayvanlara şiddet.. ..ve korkutma suçlarına dair şikayetler aldık. | Open Subtitles | وردتنا بلاغات عن انتهاكات لقانون الصحّة وقسوة ضد الحيوانات وجناية الترويع. |
| Başkan, insan hakları ihlalleri konusunda kurulacak bir komisyonun duyurusunu yaptı. | Open Subtitles | "لقد أعلن عن تشكيل لجنة حول إنتهاكات حقوق الإنسان". |
| Eczacılık alanındaki faaliyetler veya anayasa ihlalleri. | Open Subtitles | ربما أدوية فاسدة أو إنتهاكات دستورية |
| Önce batıdaki Kızılderili kumarhanesini batırdın, sonra Hartford'taki fakülte yurdunun açılması güvenlik ihlalleri yüzünden 9 ay gecikti, ve şimdi... | Open Subtitles | أقصد، أوّلاً: أخفقت في ذلك الكازينو الهندي في الغرب، وإضطررت لتأخير الإفتتاح لتسعة أشهر، ومن ثمّ كانت هناك كلّ إنتهاكات السلامة |
| Yasa ihlalleri yaratıyorsun. | Open Subtitles | تُعد قضايا إنتهاكات. |
| Buraya insan hakları ihlalleri için haber yapmaya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا للتقرير عن إنتهاك حقوق الأنسان .. الكاميرا و اللابتوب |
| Kyrkistan'da gizli görevdeyim... gerçekten gizli... bazı insanların dediği gibi... insan hakları ihlalleri... gördüğün üzere, yazılarını okuyorum. | Open Subtitles | أنا في كريكستان لتغطية ما يقوله بعض الناس ... إنتهاك حقوق الأنسان بواسطة |
| Kyrkistan'da gizli görevdeyim... gerçekten gizli... bazı insanların dediği gibi... insan hakları ihlalleri... gördüğün üzere, yazılarını okuyorum. | Open Subtitles | أنا في كريكستان لتغطية ما يقوله بعض الناس ... إنتهاك حقوق الأنسان بواسطة |
| Ufak tefek suç ihlalleri var ama buna bağlı bir şey yok. | Open Subtitles | بعض المخالفات البسيطة لكن لا شيء مميز |
| Bu yasa ihlalleri... | Open Subtitles | هاته المخالفات القانونية، |
| Onun uzmanlığı ise bina yönetmeliği ihlalleri. | Open Subtitles | كان تخصصه هو مخالفات قانون البناء. |
| - Sağlık ihlalleri yüzünden kapandı. | Open Subtitles | - لقد اغلقوه بسبب مخالفات تتعلق بالصحه |
| Geçtiğimiz bir kaç ay boyunca küresel derin uzay görüntüleme ağımızda bazı güvenlik ihlalleri yakaladım. | Open Subtitles | على مدى الأشهر القليلة الماضية، لقد الكشف عن العديد من الخروقات الأمنية في شبكة رصد أعماق الفضاء العالمية لدينا. |
| [Bedava!] Tabii, insan hakları ihlalleri için Kongo'ya kadar gitmenize gerek yok. | TED | [حريّة!] لكن لستم بحاجة للذهاب إلى الكونغو الشرقية لنرى انتهاكات حقوق الإنسان |
| Brian'ın atılmasına yol açan ihlalleri Finn bildirmiş. | Open Subtitles | وقد أخفى فين كود الإنتهاكات التي تؤدي لطرد براين هل تمت مواجهتهما بهذا؟ |