molekülü serbest bırakıyorlar ve geceleri, yani mürekkepbalığının ihtiyacı olduğunda, ışık geri geliyor. | TED | وتفرز الهرمون، وتعود الإضاءه في الليل تماما عندما يحتاج الحبار لها. |
Yardıma ihtiyacı olduğunda, bana bu şeyleri nereden alacağımı söyler. | Open Subtitles | عندما يحتاج الى مساعدة ، يخبرني ماذا افعل |
Ama dünyanın ona en çok ihtiyacı olduğunda ortadan kayboldu. | Open Subtitles | لكن عندما كان العالم في أقصى حاجته إليه, إختفى |
Ama dünyanın ona en çok ihtiyacı olduğunda ortadan kayboldu. | Open Subtitles | لكن عندما كان العالم في أقصى حاجته إليه, إختفى |
Babam bana bunu verdi çünkü özel olduğumu düşünüyordu. Ben ise bana ihtiyacı olduğunda yanında değildim. | Open Subtitles | أبي أعطاني هذه رمزاً لحبّه لي، ولم أكُن حاضراً عندما احتاج إليّ. |
Sonra da ihtiyacı olduğunda. beni arayamazdı. | Open Subtitles | وبعدها لَنْ تَكُونَ قادرة على... الأتصال بي عندما... عندما تكون بحاجة ألي |
Bana ihtiyacı olduğunda orada olmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب علىّ أن أكون هُناك عندما إحتاج إلىّ |
Evet ama süper gücüne ihtiyacı olduğunda ne yapardı? | Open Subtitles | صحيح، لكن ماذا كان يفعل عندما يحتاج قوته العظمى؟ |
Birinin mala ihtiyacı olduğunda şifre kelimeler kullanırlardı. | Open Subtitles | عندما يحتاج شخص ما إلى منتج، فإنّه يستخدم كلمة سرّيّة |
Babam kirayı ödeyebilmek için inşaat işinde çalışıyor ama kardeşimin yeni bir çift ayakkabıya ihtiyacı olduğunda ya da TV bozulduğunda, bu vücut ödüyor. | Open Subtitles | والدي حصل على عمل بناء لدفع الايجار ولكن عندما يحتاج أخي حذاء جديد أو قنوات تلفزيونية هذه هي الابس تدفع لذلك |
Ama dünyanın ona en çok ihtiyacı olduğunda ortadan kayboldu. | Open Subtitles | لكن عندما كان العالم في أقصى حاجته إليه, إختفى |
Ama dünyanın ona en çok ihtiyacı olduğunda ortadan kayboldu. | Open Subtitles | لكن عندما كان العالم في أقصى حاجته إليه, إختفى |
Ama dünyanın ona en çok ihtiyacı olduğunda ortadan kayboldu. | Open Subtitles | لكن عندما كان العالم في أقصى حاجته إليه, إختفى |
Bana ihtiyacı olduğunda, tamamen unutulmadığımı anladım. | Open Subtitles | لذلك، لم أكن تماما منسي عندما احتاج لي |
Bir şeye ihtiyacı olduğunda beni nasıl bulacağını biliyordu. | Open Subtitles | لقد عرف كيف يجدنى عندما احتاج شيئا ما |
- İşle ilgili. Bir davada yardıma ihtiyacı olduğunda. | Open Subtitles | -في العمل، عندما تكون بحاجة للمساعدة في قضية |
Sana ihtiyacı olduğunda, doğru olanı pek yapmadın, değil mi? | Open Subtitles | أنك بالتأكيد لم تتخلى عنه عندما إحتاج إليك،أليس كذلك؟ |
Küçük kızım bir şeye ihtiyacı olduğunda.... ...hep bana gelirdi. | Open Subtitles | عندما احتاجت فتاتي الصغيرة للمساعدة لجأت الي |
Birinin yemek almak için paraya ihtiyacı olduğunda hırsızlık yapmasına anlayış gösterebilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيع فهم لماذا الرجل يسرق إذا إحتاج مالًا لوضع طعام على المائدة |
Jim ihtiyacı olduğunda hep yanında olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | لذلك , ، قال جيــم بأنّك لديك دائما نــوع من العطــف معه |
İhtiyacı olduğunda daima parası olmuştur. | Open Subtitles | إنها تملك المال دائماً حين تحتاج إليه ؟ |