| Kendisi zatürre ve yoğun bakıma ihtiyacı varmış gibi görünüyor. | TED | لديه التهاب رئوي، و يبدو انه يحتاج إلى عناية مركزة. |
| Kendini yanlışlıkla panik odasına kilitlemiş ve yardımımıza ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | حبس نفسه عن طريق الخطأ في ملجأه و يحتاج لمساعدتنا |
| - Başsavcılığın durdurma emri vermeden önce yüzük hakkında destekleyici delillere ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | يحتاج أدلة مؤيدة بالنسبه الخاتم قبل أن يقوم شيئا وينظر فى وقف الأعدام |
| Ya da motive etmeye ihtiyacı varmış çünkü bir bağımlıymış veya alkolikmiş. | Open Subtitles | أو احتاجت أن تحفز نفسها لأنها كانت مدمنة كحول أو مخدرات |
| Sark'ın söylediğine göre, Khasinau'nun bu sıvıya Rambaldi'nin çok iyi bildiğimiz görünmez mürekkebiyle yazdığı bir sayfadaki yazıları ortaya çıkartmak için ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | سارك يقول أن كازانو يحتاج الى المحلول ليقرأو وثيقه يظنون أنها مكتوبه بحبر رمبالدى السرى |
| Hey, Greed'den bir mesaj var. Yardıma ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | هي, هنالك رسالة من قريد يبدو أنه يحتاج إلى بعض الأيدي الإضافيه |
| Bilmiyorum, temiz havaya ihtiyacı varmış gibi geldi. Bilmiyorum, bir şeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | لا أعرف بدا و كأنه يحتاج إلى بعض الهواء النقي لا أعرف إنه يحتاج إلى شيء ما |
| Mağazanın parasına şehirden ayrılmak için ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | لقد قال أنه يحتاج المال من المتجر للخروج من البلدة |
| Bunu yapan her kimse, Julio'ya bizden önce ulaşmaya ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | كل من فعل هذا يحتاج للحصول عليه قبل فعلنا. |
| Bir kadın ve bir adamın uyurken giyecek bir şeylere ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | فالنقل أن رجلٌ و أمرأة يحتاج كل منهما شيئ لكي يناما |
| Ama Heather dedi ki babamın iş arkadaşlarıyla iş yapmak için buna ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | ولكن هذر قالت أن أبي يحتاج هذا من أجل النبيذ وليتعشى مع رجـــال أعمالــــه |
| Baban, anneni ders almaya ihtiyacı varmış gibi kandırarak tavlamıştı. | Open Subtitles | اتعلم ، انه إحتال علي والدتك لكى تعجب به بالتظاهر بإنه يحتاج للتعلم |
| Sıradaki bölüm için bizim yardımımıza ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | إنه يحتاج لأعيننا يقظة و آذاننا صاغية بالجزء المقبل. |
| Golfte yardımına ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | يحتاج لمساعدة صغيرة في أرجحة مضرب الغولف |
| Rahip McKinley'nin haftaya bu odaya ihtiyacı varmış o yüzden 6:00'da başlıyoruz. | Open Subtitles | والأب يحتاج إلى غرفة للتدريب الأسبوع المقبل لذا سنبداً الساعة السادسة |
| Benim yardımıma ihtiyacı varmış gibi gözüküyor. | Open Subtitles | إذاً يبدو وكأنه يحتاج لمساعدتي على الفور جميعكم شباب.. |
| Annesiyle ilgili yardıma ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | لقد احتاجت المساعده بخصوص موضوع أمها |
| 3 taneye daha ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | لكن وتر واحد لم يكفي، كانت بحاجة لثلاثة آخرين. |
| - Neden tiyatral makyaja ihtiyacı varmış? | Open Subtitles | لماذا كان بحاجة إلى إستخدام التجميل المسرحي؟ |
| Acil bir durum varmış. Sarah'nın yardıma ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | كان هناك حالة طارئة ، (سارا) أقتلعت مقلة عينها |
| Mahoney aradı. Lassard'ın yardıma ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | ماهوني اتصل و قالَ ان لاسارد محتاج مساعدة |
| Açıkçası vicdan azabından kurtulmaya ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | من الواضح انها كانت تحتاج لإزاحة هذا عن ضميرها |
| Patronumun bana L.A.'de ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | " إنها تحتاجني في " لوس أنجليس |
| - Biraz zamana ihtiyacı varmış gibi geldi. | Open Subtitles | أجل، حسنا، بدى الفتى كما لو أنّه بحاجة لاستراحة |
| Bence bir ruh doktoruna ihtiyacı varmış hem de en esaslısından. | Open Subtitles | يظهر لي انها تحتاج الى طبيب نفسي طبيب جيد جدا |