| Ama mideye giden iki yol var. İki ihtimal de pek iştah açıcı değil. | Open Subtitles | لكن هناك طريقان للمعدة وكلاهما ليس مثيران للشهيّة |
| İki yol var. Biri siparişler diğeri de ofis için. | Open Subtitles | هناك طريقان واحد من أجل التوصيلات و واحد للمكتب |
| Kasabadan çıkan iki yol var sadece. | Open Subtitles | هناك طريقان فقط للخروج من هذه المدينة |
| Bu bombanın patlaması için iki yol var. | Open Subtitles | هناك طريقتان اخريان لتفجير حفار الكاحل |
| Bu bombanın patlaması için iki yol var. | Open Subtitles | هناك طريقتان اخريان لتفجير حفار الكاحل |
| Bunu öğrenmek için iki yol var, bayım, hah... | Open Subtitles | هناك طريقان لإيجاد الذي خارج، سيد , آه... |
| Bu bombanın patlaması için iki yol var. | Open Subtitles | هناك طريقان آخران لتَفجير زيَّ كاحلِ. |
| Briamont'a giden iki yol var. Biz güneyden yaklaşmalıyız. | Open Subtitles | ."هناك طريقان الي "بريمونت .يجب ان نقترب من جهة الجنوب |
| Bu araziden çıkılacak iki yol var. | Open Subtitles | هناك طريقان فقط للخروج من هذه المنطقة |
| Hayır okuluma iki yol var. | Open Subtitles | لا، هناك طريقان إلى المدرسة |
| Önümde iki yol var. | Open Subtitles | هناك طريقان أمامي |
| Önümde iki yol var. | Open Subtitles | إذن هناك طريقان |
| Hindistan'a ulaşmak için iki yol var. | Open Subtitles | هناك طريقان إلى الهند |
| Seçebileceğin iki yol var. | Open Subtitles | هناك طريقان يمكن أن يذهب هذا |
| Geleceğe giden iki yol var Thomas. | Open Subtitles | (هناك طريقان للمستقبل يا (توماس |
| Gidebileceğimiz iki yol var Matt. | Open Subtitles | (هناك طريقان يمكنك سلوكهما (مات |