| Kısacası, dört kişi bugün yaşamak için ikinci bir fırsat yakaladı. | Open Subtitles | أربعة أشخاص سيحصلون على فرصة ثانية اليوم |
| Altı aydır depoda çizmeleri parlatıp, silahları temizliyor ikinci bir fırsat bekliyorsun. | Open Subtitles | كنت فى مخزن السلاح لستة شهور تلمع الأحذية و تنظف الأسلحة فى انتظار فرصة ثانية |
| Düzeltmem için bana ikinci bir fırsat verilmedi. | Open Subtitles | الله لن يمنحني فرصة ثانية أنت على وشك أن ترتكب نفس الخطأ |
| Bu bir prova değil, ikinci bir fırsat olmayacak. | Open Subtitles | هذه ليست بروفة مسرحية، لن تكون هناك فرصة أخرى. |
| Bu bir prova değil, ikinci bir fırsat olmayacak. | Open Subtitles | هذه ليست بروفة مسرحية، لن تكون هناك فرصة أخرى. |
| Ayrıca ikinci bir fırsat da mali takvimde... | Open Subtitles | انتم ايضًا كان لديكم فرصة ثانية حينما حل الربع الثاني |
| Geçen sefer hayatın ikinci bir fırsat vermesiyle ilgili söylediklerini düşündüm. | Open Subtitles | ما قلته المرة السابقة عن أن الحياة منحتك فرصة ثانية جعلني أفكّر |
| İkinci bir fırsat yakaladın. Polis için bu iyi bir şey. | Open Subtitles | لقد حصلت على فرصة ثانية وهذا هو الجيدُ في الشرطةِ |
| Ve ikinci bir fırsat için gerçekten her şeyi yapmaya hazırım. | Open Subtitles | و أنني مستعدة لفعل أي شيء لأحصل على فرصة ثانية |
| - Ne için? Şey... aptal bir kuşa ikinci bir fırsat verdiğin için. | Open Subtitles | حسنا لإعْطاء طير قديم اخرس فرصة ثانية |
| Çoğu insan ikinci bir fırsat yakalayamaz. | Open Subtitles | لا يحصل معظم الأشخاص على فرصة ثانية. |
| Tanrı bana ikinci bir fırsat tanıdı. | Open Subtitles | لقد منحني الله فرصة ثانية في الحياة، |
| Sana annelik etmedim ve bana ikinci bir fırsat borçlu değilsin. | Open Subtitles | أنا ما سبق أن كنت a أمّ حقيقية إليك، و... أنت لا تدينني a فرصة ثانية. |
| Quentin'de. Her şeyi düzeltmesi için ona ikinci bir fırsat tanıdım... ve bunu yapacağından pek emin değilim. | Open Subtitles | (كوينتن)، لقد أعطيته فرصة ثانية علىأملأن تتغيرالأمور، |
| İkinci bir fırsat tanıdık. Ama olmadı. | Open Subtitles | أعطينا انفسنا فرصة ثانية. |
| İkinci bir fırsat istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد فرصة ثانية. |
| Bana ikinci bir fırsat borçlusun. | Open Subtitles | تَدِينُني a فرصة ثانية. |