| Ben Vali'yi ikna etmeye çalıştım ama Papa dediğinde diretiyormuş. | Open Subtitles | حاولت إقناع الحاكم بهذا لكن لا أحد سيستطيع إقناع القديس |
| Herkesi gelmeye ikna etmeye çalıştım ama yapacak bir sürü işleri vardı. | Open Subtitles | حاولت إقناع الجميع بالقدوم لكن جميهم كان لديهم الكثير مما يجري معهم |
| Jeannie'yi büyük bir hata yaptığına ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت أن أقنع جيني أنها تقع في غلطة كبيرة |
| Daha önce gelmememin nedeninin, işe sarhoş gelmeniz olduğuna kendimi ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | بأية حال، حاولت أن أقنع نفسي أن السبب في عدم قدومي قبلاً لأنك أتيت ثملاً للعمل... |
| Gitmemesi için ikna etmeye çalıştım kimsenin savaşı olmadığını söyledim ama dinlemedi. | Open Subtitles | حاولت إقناعه ألّا يذهب أخبرته أنها حرب للا شيء, لكنه لم يستمع |
| 0nları da benimle gelmeye ikna etmeye çalıştım. 0nlar için duvalar ettim. | Open Subtitles | حاولت أن أجعلهم يأتون معي وصليت من أجلهم من عمق القلب |
| Evet. Onu halka açıklaması için ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولتُ إقناعه ليعترفَ للملأ. |
| Bütün gün insanları, bunun bir çıkma olmadığına ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | لقد قضيت معظم اليوم أحاول إقناع الناس أن هذا ليس موعداً |
| Mahalledekileri de buna ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | عدتُ للحي وحاولت إقناع الآخرين بتحقيق شيء من أنفسهم. |
| Maximilian'ı bunu yapmaması için ikna etmeye çalıştım ama her zamanki gibi beni dinlemedi. | Open Subtitles | ولقد حاولت إقناع ماكسيميليان بأن لا يفعل .. لكنه لم يستمع ، كعادته |
| Uçağa binmek için Fisher'ı ikna etmeye çalıştım ama o sadece protokole uymak istedi. | Open Subtitles | حاولت إقناع شريكي فيشر لكنه كان متمسكا بالبروتوكول |
| Üzgünüm kendimi yardım ettiğimize ikna etmeye çalıştım ama durmak zorundalardı! | Open Subtitles | ـ أنا آسف حاولت إقناع نفسي أننا كُنا نُساعد ، لكن كان يتوجب إيقافهم |
| Senin gidişinden sonra, Graem'in aileye reislik yapma ve şirketi korumada yeterli olduğu konusunda kendimi ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | بعد أن غادرت .. حاولت أن أقنع نفسي بأن "جراهام" قادر علي رئاسة العائلة وحماية الشركة |
| Yanlış olduğuyla ilgili kendimi ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | ولقد حاولت أن أقنع نفسي أن هذا خطأ |
| Geçtiğimiz Temmuz onu alması için Shapiro'yu ikna etmeye çalıştım ama adamın paytak paytak yürüdüğünü söyledi. | Open Subtitles | حاولت أن أقنع "شابيرو" بأن يتفاوض معه يونيو الماضي لكن قال أنه يتأرجح كالبطة |
| İç İşleri Bakanlığında beraber çalışmaya ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت إقناعه بأن يأتي للعمل في الأمن الداخلي معي |
| Tekrar buldum, gözetlemede kalması için ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | قمت بإيجاده، حاولت إقناعه في البقاء تحت الملاحظة. |
| Onları bir şeyler yapmaya ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | إنهم لا يصدقونني حاولت أن أجعلهم يفعلون شيئاً |
| Durması için ikna etmeye çalıştım onu. | Open Subtitles | حاولتُ إقناعه بأن يتوقف |
| Isabella' yı ikna etmeye çalıştım ama onu kandırdı. | Open Subtitles | كنت أحاول إقناع إيزابيلا لكنه كان يخدعها |
| Freddy'yi bana söylemesi için ikna etmeye çalıştım ama söylemedi. | Open Subtitles | وحاولت إقناع (فريدي) بإخباري بالأمر، ولكنه لم يفعل قط. |
| Jim'i geri dönmeye ikna etmeye çalıştım ama Jim'e bir şey yaptırmak imkansız. | Open Subtitles | حاولت أن أجعل (جيم) يعود، لكن لا أحد يستطيع إجبار (جيم) على فعل شيء. |
| Bana ayrılacağını söylediğinde onu ikna etmeye çalıştım, ama çok geç olduğunu söyledi. | Open Subtitles | عندما أخبرتني أنها كانت ستغادر، حاولت إقناعها بالعدل عن ذلك، لكنها قالت أن الأوان قد فات |