| Sıra ikramiyemi ödemeye gelince, dolandırdılar. | Open Subtitles | و حين جاء وقت تسديد مكافأتي , تهرّبوا من الدفع |
| Bir geçit varsa bulurlar. Buradan geçersek yolu bir gün kısaltırız, ben de ikramiyemi alırım. | Open Subtitles | إذا عبرنا من هنا سنوفر يوماً وسأحصل على مكافأتي. |
| Sadece bugün yılbaşı ve yılsonu ikramiyemi verirsiniz diye düşündüm. | Open Subtitles | وخلتك ربما قد تمنحني علاوتي السنوية، |
| Bu yıl ikramiyemi alamadım. | Open Subtitles | لم أحصل على علاوتي هذه السنة |
| O işi bağladım. İkramiyemi aldım. | Open Subtitles | أنهيت الصفقة حصلت على العلاوة. |
| Sonunda ikramiyemi alıyorum. | Open Subtitles | بعد كل ذلك، سأنال تلك العلاوة. |
| Vermek isterdim ama ikramiyemi kaybederim. | Open Subtitles | أود ذلك لكني سأفقد مكافأتي. |
| Kenneth'ın giydiği dini iç çamaşırı her neyse karmaşa içinde çünkü bu seneki ikramiyemi aldım. | Open Subtitles | مهما كانت ديانة (كينيث)، قفد كانت مدنسة لأني حصلت على علاوتي لهذه السنة. |
| Şimdi de Chisum'dan... ikramiyemi alacağιm. | Open Subtitles | .... والآن سأجمع العلاوة من شيزوم |
| Yoksa ben ikramiyemi alırım. | Open Subtitles | أو سآخذ العلاوة |