| Belki Emily ile takılmak yerine onu açık mezara doğru yönlendiriyordu. | Open Subtitles | ربما بدل التسكع مع إيميلي كانت تبُرأ نفسها من نبش قبر |
| Seni iyi tanıyorum, Tonny ile takılmak dışında hiçbir şey yapmayacaksın. | Open Subtitles | أنا أعرفك.لن تفعل أى شيئ سوى التسكع مع طونى |
| Bay Yıka, Durula ve Tekrarla ile takılmak iyi bir fikir mi? | Open Subtitles | هل تظن أن التسكع مع هذا السيد فكرة جيدة؟ |
| - Bay Temizlik, Pasaklı Magee ile takılmak istermiş. | Open Subtitles | -السيد النظيف يريد التسكع مع المتسخ -ماذا عن هذا ؟ |
| Miami'ye Lebron James ve Gloria Estefan ile takılmak için gidiyorum, sürtükler. | Open Subtitles | أنا سأذهب لميامي أيها الحمقاء للتسكع مع ليبرون جيمس , وغلوريا ستيفان |
| Jerome ile takılmak eğlenceliydi ama en iyi arkadaşlarım bu odanın içindekiler. | Open Subtitles | التسكع مع (جيروم) كان ممتعاً لكن أصدقائي المقربون هنا في هذه الغرفة |
| Barry ile takılmak istemen bana çok tuhaf gelmişti zaten. | Open Subtitles | أعتقدت أن هذا كان غريبُ جداً أنك أردت التسكع مع (باري) |
| Jax ile takılmak gerçekten çok güzeldi. | Open Subtitles | تعرف كان جميلا "التسكع مع "جاكس |
| Matty ile takılmak ne kadar zorlu olabilirdi ki? | Open Subtitles | كيف يمكن أن يكون التسكع مع (ماتي) صعب جداً؟ |
| Jesse ile takılmak harikaydı... | Open Subtitles | التسكع مع جيسي كان رائع |
| - Yeni kankam Barb ile takılmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد التسكع مع صديقتي الجديدة (بارب). |
| Hayır, Napa Valley'e kadar onca yolu bu Kokuşmuş Osurukotu ile takılmak için geldim. | Open Subtitles | لا، إنما أتيت كل هذا الطريق لهنا للتسكع مع هذا الأحمق |