| Seni bütün hallerinle şimdi ve ilelebet çılgınca seveceğime yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم أن أحبك بجنون في كل حالاتك من الآن و للأبد |
| Yaptık da. Güzelim "siktir git" konumunu ilelebet kaybettik. | Open Subtitles | الأمر الذي قد قمنا بها، موقف اللامبالاة الجميل, الذي دام للأبد |
| Bu anı ilelebet saklamak için, hemen kokusunu içime çekeceğim. | Open Subtitles | أتمنى لو أموت الآن, لكي أتذكر هذه اللحظة للأبد. |
| İlelebet alacak hanemde duracak uzun vadeli mükafatımı gizlice temin edebilirdim. | Open Subtitles | خلسةً، أستطيع ضمان الجائزة، كدَين إلى الأبد |
| Sonra sen geldin, ailemize katıldın. İlelebet mutlu mesut yaşayacağız sandık. | Open Subtitles | ثمّ جئتَ وأصبحتَ فرداً من العائلة، وحسبنا أنّ كلّ شيء سيكون هانئاً إلى الأبد |
| Philip'in makinesinin anomalileri ilelebet kapatmış olması da mümkün. | Open Subtitles | من المحتمل أن آلة (فيليب) قد أغلقت الهالات للآبد. |
| Papaz unvanım verildiğinde, sonsuza dek papaz oldum, ilelebet, tıpkı senin gibi. | Open Subtitles | عِندما وُسِّمتُ قِسيساً أصبحتُ كذلكَ للأبَد للأبد، مِثلكَ تماماً |
| Nedenini de seninle ilelebet oynamak istediği için söylemiyor. | Open Subtitles | و لا يخبرك لماذا أبدًا لكي يستطيع اللعب معك للأبد |
| Yalnızca sekiz yaşındaydım. Ama beni ilelebet değiştirdiler. | Open Subtitles | لقد كنت في الثامنة فقط ذلك اليوم غير حياتي للأبد |
| Fark ettim de seni ilelebet tutmak için yapılmış bu parlak metal kutu biraz sessiz olabilir. | Open Subtitles | ألم تدرك أن حبسك للأبد بصندوق أمراً قاسياً؟ |
| Fark ettim de seni ilelebet tutmak için yapılmış bu parlak metal kutu biraz sessiz olabilir. | Open Subtitles | ألم تدرك أن حبسك للأبد بصندوق أمراً قاسياً؟ |
| Ama hiçbir doğal güç... bu ormanı ilelebet durduramaz. | Open Subtitles | لكن لا حيلة بيد أي شيء طبيعي لتظل هذه الغابة شامخة للأبد |
| Yaptik da. Güzelim "siktir git" konumunu ilelebet kaybettik. | Open Subtitles | الأمر الذي قد قمنا بها، موقف اللامبالاة الجميل, الذي دام للأبد |
| - İzleme listesine koyalım. - İlelebet saklanamaz. | Open Subtitles | لقد وضعناه على قائمة المراقبة لن يتمكن من الإختفاء للأبد |
| Yaptık da. Güzelim "siktir git" konumunu ilelebet kaybettik. | Open Subtitles | الأمر الذي قد قمنا بها، موقف اللامبالاة الجميل, الذي دام للأبد |
| Yaptık da. Güzelim "siktir git" konumunu ilelebet kaybettik. | Open Subtitles | الأمر الذي قد قمنا بها، موقف اللامبالاة الجميل, الذي دام للأبد |
| İki yıl önce, bu insanların özgür olduğunu açıkladım. "Bundan böyle ilelebet özgür olacaklar." | Open Subtitles | منذ سنتين أعلنت أن هؤلاء الناس محررين بعدها وإلى الأبد هم أحرار |
| Şili, bir tiranın yalanlarını ilelebet sinesine çekemez. | Open Subtitles | تشيلي لا يمكن أن تستمر بأكاذيب طاغية إلى الأبد. |
| Ama orman sakinleri burada ilelebet kalamaz. | Open Subtitles | لكن مخلوقات الغابة لا يسعها المكوث هنا إلى الأبد |
| Kendinizi öldürmeyi düşünmemelisiniz Lordum, zira ruhunuz ilelebet lanetlenir. | Open Subtitles | يجب أن لا تفكر في ذبح نفسك , يا سيدي لروحك ستكون ملعونة إلى الأبد |
| Dinle beni, bir ruh aşağıda öldürüldüğünde, ilelebet yok olur. | Open Subtitles | استمعى لي، عندما الروح يقتل فى الأسفل هنا، يذهب إلى الأبد. |
| Philip'in müdahalesi bunu ilelebet değiştirecek. | Open Subtitles | -تدخل (فيليب) سيغير هذا للآبد |
| Şüphesiz iyiliğin ve merhametin hayatım boyunca yanımda olacak, ve ilelebet Tanrı'nın evinde oturacağım." | Open Subtitles | و حتماً الخير و الرحمَة سيتبعاني طوالَ أيام حياتي و سأعيشُ في بيتِ الرَب للأبَد" |
| Şimdi ve ilelebet, tüm hayvanlar eşittir! | Open Subtitles | الان وللابد كل الحيوانات متساوون بالحقوق |