| Biliyoruz ki, bu, gelecekte bizim iletişimi geliştirmemize yardımcı olacak. | TED | ونعلم أنه سيمكننا ذلك في المستقبل من تحسين وتسهيل التواصل. |
| Yazmayı başarabilir. veya göz hareketleri ile iletişimi mümkün kılan gelişmiş aletler var. | Open Subtitles | قد تتمكن من الطباعة أو هناك أجهزة تمكن الناس من التواصل بحركات العيون |
| ABD hava sahasına girer girmez uçağına olan iletişimi kestik. | Open Subtitles | لقد قطعنا الإتصالات في طائرته بمجرد وصوله لمجال أمريكا الجوي |
| Fakat aslında çağdaş yaşam, iletişimi ve telefon kablosu şeklindeki tamamen yeni bir materyali beraberinde getirdi. | TED | لكن الحداثة في الواقع جلبت الإتصالات وكل المواد الجديدة في شكل توصيلات الهاتف |
| Onlara bunu yapmaları söylendi; iletişim ağını izleyin, iletişimi denetleyin, internet trafiğini denetleyin. | TED | هذا ما كانوا يقولون لنا عمل اشارات استخبارية برصد الاتصالات رصد تحركات الانترنت |
| Ve Kuzey Kalifoniyalı davacılann imemet iletişimi de buna dahil. | Open Subtitles | وعليه هذا بالضرورة يشمل اتصالات الإنترنت للمستأنفين من شمال كاليفورنيا. |
| Sonrasında, Devlet üniversitesindeki rehberleri onunla iletişimi koparmadı ve böylece eğitimine devam edebildi ve bir onur programına yerleştirildi. | TED | بعد ذلك، مرشدها في كلية المجتمع بقي على تواصل معها، وذلك مكنّها من المضي قدما، ووضعوها في برنامج الشرف. |
| Altuzay iletişimi tamir edilemez, ama bir sorun olduğunu yine de anlarlar. | Open Subtitles | إتصالات الفضاء العميق تحت الإصلاح لازال , إنهم يعلمون ان هناك شيء خاطيء |
| Ancak aramızdaki iletişimi kolaylaştırması adına, bu operasyona bir isim vermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | لكن نريد أن نطلق على هذه العملية إسم لسهولة التواصل فيما بيننا |
| Böylece tam anlamıyla bilim yapmaya geri dönmeye karar verdim ve iletişimi başkalarına bıraktım. | TED | لذا قررت الرجوع إلى الاشتغال بالعلم فقط وترك التواصل للآخرين. |
| İnsan iletişimi neredeyse her yönden değişikliğe uğradı ve elbette bu durum, sahtekârlık üzerinde etkili oldu. | TED | أنه جنون. تقريباً كل نواحي التواصل الإنساني قد تغيرت, وطبعاً كان لذلك أثرفي الخداع. |
| Başka bir grup bakterilerin iletişimi hakkında konuştu. | TED | مجموعة أخرى تحدثت عن التواصل بين البكتيريا |
| Telsiz/Komuta: Bay Zimmer, şu iletişimi geri getirin hemen. | Open Subtitles | من التحكم للراديو سيد زيمر ، عليك بإعادة الإتصالات فوراً |
| Periskop derinliğine çıkıyor, ...iletişimi tekrar kuruyor ve telsiz mesajını alıyoruz. | Open Subtitles | سوف نصعد لعمق المنظار و سوف نعيد الإتصالات و نحصل على الرسالة من الراديو |
| Bu duvarın içindeki bir şey iletişimi imkansız kılıyor. | Open Subtitles | هنالك خليط معدنين فى جدار الفقاعة يقطع الإتصالات |
| Kimliklerini gizliyorlardı bu yüzden tüm iletişimi elektronik olarak yürüttüler. | Open Subtitles | الهوية كان تثير قليلاَ لذلك تعاملوا مع كل الاتصالات الكترونياَ |
| Bu kümeler, nöronlar arasındaki taşımayı ve iletişimi engeller ve beynin içindeki iletişimin çökmesine sebep olur. | TED | التكتل يعطل النقل والتواصل على طول الخلايا العصبية ويتسبب في انهيار الاتصالات داخل الدماغ. |
| İletişimi kaybettik. Ama radarda hala gözüküyorlar. | Open Subtitles | فقدنا الاتصالات لكننا ما زلنا نراهما عبر كاشفات المواقع |
| Ayrıca, yarım düzine ana sistemin parçalarını çıkarmak istiyorsunuz alt-uzay iletişimi de dahil. | Open Subtitles | بالإضافة الى أنك تريدين تفكيك الأجزاء لنصف درزينة من مفاتيح النظام الأخرى بما فيها اتصالات الفضاء الثانوية |
| Son olarak üç: beyin-bilgisayar iletişimi. | TED | وثالثًا: إمكانية تواصل الدماغ والحاسوب. |
| Artık iletişimi kesiyoruz. Siz saldırıya geçene kadar, haberleşmek yok. | Open Subtitles | سنقطع التواصل الأن - لا إتصالات إلى أن تبدأ هجومك |
| Bize hiçbir bilgi verilmediği gibi, telefon, bilgisayar, telsiz, internet tüm iletişimi kestiler. | Open Subtitles | لقد وردتنا أخبار أنهم قطعوا الأتصالات عن جميع الأجهزة الخلوية و أجهزة الآسلكي بالإضافة للخطوط الأرضية و الإنترنت |
| Bir patlama oldu... ve iki astronotla da iki dakika boyunca... iletişimi kaybettik. | Open Subtitles | وحدث انفجار ثم فقدنا الاتصال مع كلا الرائدين لمدة دقيقتان |
| Bir günden daha kısa bir süre sonra, 149 milyon km ötede Dünya genelindeki iletişimi taşıyan kablolar kıvılcım saçmaya başlıyor. | Open Subtitles | فى أقل من يوم واحد وبعيداً بحوالى 93 مليون ميل الكابلات التي تحمل إتصالاتنا عبر الأرض بدأت بالشرارة |
| İletişimi ve iz sürücüyü çalıştırabileceğim zaman bana söyle. | Open Subtitles | أعلميني عندما يكون باستطاعتي تفعيل أجهزة الإتصال والتعقب |
| Kalkış yapan 2 tane dash-8'imiz vardı ancak iletişimi kaybettik. | Open Subtitles | القمرة 2 الأندفاعية-8 أقلع ولكنني فقدت الاتصال بهم عُلم |
| Unix çekirdeği komut satırından komutları okuyamıyormuş çünkü ön bus tampon bellek ile iletişimi kesmiş. | Open Subtitles | نظام اليونكس لم يستطع قرآءة الأوامر لأن الناقل الأمامي توقف عن الإتصال مع الذاكرة الخفية |