| Evet, Lex ilgilenir sanmıştım, ama Edge ve Lionel'ın birlikte büyükbabasını öldürmek gibi bir teori kurmaya çalıştığını bilmiyordum. | Open Subtitles | نعم أعتقدت بأن ليكس سيكون مهتم ولكن لم أعتقد بأنه سيطور هذه النظرية بأن إيدج و ليونيل قتلوا اجداده |
| Biliyorsun işte ne demek istediğimi. Başka şeylerle ilgilenir misin? | Open Subtitles | أنت تعلم ما أقصده هل أنت مهتم بفعل أشياء أخري؟ |
| Buraya gelip bu işle ilgilenir misin diye sormak istedim. | Open Subtitles | ففكرت في المجيء هنا وارى هل انت لازلت مهتمة بذلك |
| Bizim gibi büyük bürolar pahalı kurbanlarla ilgilenir. | Open Subtitles | المؤسسات الكبيرة مثلنا، تعتني بالتعويضات الكبيرة. |
| Ezra buradaki ihtiyaçlarla ilgilenir... yani bir şeye ihtiyacın olursa, onu aramaktan çekinme. | Open Subtitles | إزرا، يعتني بكل شئ هنا إذا أحتجت أي شئ, لا تترددي في الإتصال به. |
| Quasimodo, onunla ilgilenir. | Open Subtitles | كوازيمودو سيعتني بها |
| Hiç değil, Lordum. Burada kaldığınız sürece Thomas sizinle ilgilenir. | Open Subtitles | لا إزعاج على الإطلاق يا سيدي سيهتم بك توماس طالما أنت هنا |
| Bir çıkış yoksa, oraya geri dönüp hayatımla ilgilenir misin? | Open Subtitles | لماذا انت مهتم بحياتي أن لم تكن هنالك واحده؟ ؟ |
| Burada kazandığının iki mislini yaparsın. İlgilenir misin? | Open Subtitles | سوف تكسب ضعف ما تكسبه هنا ، هل انت مهتم ؟ |
| Yeniden müsait oldu. İlgilenir misiniz? | Open Subtitles | أجل لقد أصبح متوفراً مرة أخرى الآن هل أنت مهتم ؟ |
| Neden bir anda benim sabah alışkanlıklarımla bu kadar ilgilenir oldun Booth? | Open Subtitles | لماذا أنت مهتم فجأة بعاداتي الصباحية يا بووث؟ |
| Sadece üçüzlerimize bakıcılık yapmakla ilgilenir mi diye sordum | Open Subtitles | انا فقط ارى إن كنت مهتم برعاية اطفالنا في المستقبل |
| Acaba neyin peşinde olduğunu bilseydim buraya neden geldiğimle ilgilenir miydin? | Open Subtitles | أتسائل .. هل أنتَ مهتم حتى بسبب مجيئي إلى هنا إذا كنت أعلم مسبقاً ما تنوي عليه ؟ |
| Takımla birlikte bir şey üzerinde çalışmakla ilgilenir misin diye merak ediyorduk. | Open Subtitles | كنا نتساءل إن كنتِ مهتمة في العمل على مشروع ما مع فريق |
| Ancak, neden âşık olduğumuzla az ilgilenip nasıl daha güzel aşk yaşayabiliriz konusuyla daha fazla ilgilenir. | TED | مع ذلك لم تكن معنية كثيرًا بلماذا نحب بقدر ما كانت مهتمة بالكيفية التي تمكُّنًا من أن نحب بشكل أفضل. |
| Heaven'dalar. Marina onlarla ilgilenir. | Open Subtitles | إنهم في الجنة مارينا تعتني بهم |
| Hastalarımızın tüm diş sorunlarıyla Doktor Brennan ilgilenir. | Open Subtitles | الدكتور برينان يعتني بكل مشاكل مرضانا المتعلقة بالأسنان |
| Benim durumumdaki herkes onlarla ilgilenir. | Open Subtitles | أي رجل في موقفي سيعتني بنفسه |
| Kim ilgilenir ki? | Open Subtitles | و من سيهتم بها ؟ |
| En iyisi gidip kimse bacağımla ilgilenir mi diye bir bakayım. | Open Subtitles | سأذهب لأرى إن كان هناك شخص ما يساعدني في الإعتناء بقدمي |
| İlgilenir miydiniz acaba? | Open Subtitles | ايبدو هذا كـشيء قد تكون مهتماً به؟ أجل ، بالطبع |
| Bu konuyla, Öğretmen Jung ilgilenir. | Open Subtitles | بخصوص هذا الأمر ، الاستاذه جونغ ستهتم بذلك |
| Umurumda değil. Tanrı kullarıyla ilgilenir. | Open Subtitles | هذا لا يهمنى الرب يمكنه الاعتناء بنفسه |
| İyi birisidir. Seninle ilgilenir. | Open Subtitles | انه لطيف سوف يعتنى بك |
| Marshall McLuhan, yüksek şiddetle ilgili olarak bununla ilgilenir. | Open Subtitles | الآن مارشال ماكلوهان يتعامل معها من زاوية إنها شيء. |
| Nasıl bir çocuk doktoru atom çekirdeğinin parçalanmasıyla ilgilenir ki? | Open Subtitles | ما نوع طبيب اطفال الذي يكون مهتما في الانشطار الذري؟ |
| Yani, dersler dışında birşeyler yapmayla ilgilenir misin bilmiyorum ama... | Open Subtitles | أعني، لا أعلم إذا كنتِ مهتمه في فعل نشاطات إضافية، لكن |
| Coalwood'da, herkes dünyanın üzerinde olanlardan çok altında olanlarla ilgilenir. | Open Subtitles | الجميع هنا فى كولوود مهتمين بما هو تحت الأرض أكثر مما هو فوقها |