| Sanırım adil olan bu konudaki tek diğer yol birimizin ceset durumuyla ilgilenmesi, diğerimizin de Krazy-8 durumuyla ilgilenmesi. | Open Subtitles | اضن ان افضل طريقة اخرى للمضي في هذا ان، ان يتعامل كل واحد منا |
| Bu vize olayıyla tek bir kişinin ilgilenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لأن هناك شخص مختلف فى كل مرة لا يوجد أحد يتعامل مع طلبنا بالتحديد |
| Bence en iyisi yakınlarının onunla ilgilenmesi. | Open Subtitles | أظن أنه من الأفضل أن يرعاها أقرباؤها |
| Darağacına gidecek olursanız birinin kızınızla ilgilenmesi gerekecek. | Open Subtitles | اذا تم اعدامك ستحتاج ابنتك لمن يرعاها |
| - L.A. harika, ama birinin seninle ve annelerimizle ilgilenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لوس أنجلوس رائعة، لكن... أحدهم يجب أن ينتبه إليك أنت وأمهاتنا. |
| Birinin onlarla ilgilenmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | إنها تتلقى اللوم عنكِ كان على أحد أن ينتبه لأمرهم |
| Onun ilgilenmesi gereken onlarca çocuk var. Belki ikimiz de kalırız? | Open Subtitles | لديه الملايين من الأطفال ليهتم بهم ربما سنبقى كلانا؟ |
| Sırf babamla iki kişinin ilgilenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أن والدى يحتاج لشخصين على الأقل للعناية به |
| Burada belirttiğine göre, gürültüyü şikayet etmek için aramış ve birilerinin ilgilenmesi için gönderilmesini rica etmişsiniz. | Open Subtitles | ينص على أنك قدمت شكوى من الغرفة المجاورة لك وطلبت بإرسال أحد لكي يتعامل مع الذي يحصل |
| Ama bununla ilgilenmesi gereken kişi benim. Sen olduğun yerde kal. | Open Subtitles | لكن انا الوحيد الذي يجب عليه ان يتعامل مع الأمر انت ابقى مكانك |
| Evet, onun uğraştığı şu şeylerle ilgili ilgilenmesi gerektiği bir dava var elimde. | Open Subtitles | نعم ، حسناً هناك قضية أعمل عليها وربما لدي واحد من تلك الأشياء التي يتعامل معها التي بحاجة للتعامل معها |
| Kararını ver ve bana söyle. Shecky'yle birinin ilgilenmesi lazım. | Open Subtitles | هيا, يجب أن يتعامل أحد مع |
| - Birinin onunla ilgilenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | - انها تحتاج لمن يرعاها - |
| Birinin seninle ilgilenmesi lazım. | Open Subtitles | لابد لأحد أن ينتبه لأمرك. |
| Birinin seninle ilgilenmesi lazım. | Open Subtitles | لابد لأحد أن ينتبه لأمرك. |
| Çok hareketli bir ortamdı, çünkü ortaokul yıllarında -- 5. sınıftan 8. sınıfa kadar -- insanları meşgul edip, sınıftaki herkesin dersle ilgilenmesi gerektiğini vurgulamışlardı. Kimse bu durumla dalga geçmiyordu ya da oradan gitmek istemiyordu. | TED | إنها بيئة مفعمة بالنشاط, لأن في هذه المدارس المتوسطة خصيصاً - من السنة الخامسة إلى السنة الثامنة -- تُـشرك الجميع وتضع نغمة أن كل واحد في الفصل ينبغي أن ينتبه, ولا يسمح لأحد أن يسخر أو أن يكون في دور عدم الراغب في التواجد. |
| Adamlarımla ilgilenmesi için bana böyle biri lazımdı hala da lazım. | Open Subtitles | هذا من أريده ليهتم بأموالي وهو ما زلت أحتاج إليه |
| Eğer bir şey olursa, onlarla ilgilenmesi için birini bulurum. | Open Subtitles | لو حدث شئ، سأبحث عن شخص ما ليهتم بهم |
| Babamın orada ilgilenmesi gereken işler var. | Open Subtitles | والدي لديه كثير من الأعمال للعناية بها |