| İlk iki gün sadece tek bir kişi sürekli oradaymış. | Open Subtitles | في أول يومين كان هناك شخص موجود باستمرار | 
| Video kıs sürede YouTube'a yüklendi ve yüklendiği ilk iki saat içinde 500,000 izlenme sayısını geçti. | Open Subtitles | حيث وصل المتفرجون إلى نصف مليون في أول ساعتين بعد الرفع | 
| Ve aslında, biz yaşamın ilk iki yılıyla çok ilgiliyiz, çünkü bu yatkınlıklar otizme dönüşmeyebilir. | TED | وفي الحقيقة , نحن مهتمون جدا بالسنتين الأولتين من الحياة, لأن هذه الاحتمالات لا تتحول بالضرورة إلى التوحد. | 
| İlk iki madde tüm ilgiyi çeker, bilirsiniz... konuşma özgürlüğü, din özgürlüğü, silah mevzusu, ama 5. | Open Subtitles | الفَقرَتين الأوليتين تَتعلقان بالصحافَة، تعلَمون، حُريَة التَعبير حُريَة الأديان، و ذلكَ الشيء عَن السِلاح | 
| İlk iki buluşmamızda Marley'in barına gittik bir iyi geceler öpücüğünü bile zor alabildim. | Open Subtitles | أنت وأنا ذَهبنا إلى حانةِ مارلي في اول موعدين لنا 180 00: 10: 36,093 | 
| - Evet, ilk iki sırada oturuyorlar. | Open Subtitles | نعم ، إنّهم في الصف الأوّل والثاني | 
| Ya baskın olan, pasif olanı suça ortak etmek için, ilk iki kurbana tecavüz etmesine izin verdikten sonra bütün ödülü kendine saklamaya başladıysa? | Open Subtitles | ليغتصب أول ضحيتين كي يوقع به ، وبمجرد أن تعلق ، بدأ في أخذ الجوائز لنفسه | 
| Memurlar ilk iki katı boşaltmış, fakat kalkanları olmadığından bize haber verip, destek gelmesini beklemişler. | Open Subtitles | في أول طابقين لا يوجد شيء , ولكن ليس لديهم دروع , اذاً , انه سيتراجع في حال قضية ذلك الرجل نشطة | 
| Susturmak için odun parçası kullanmak ilk iki olay mahalli için çok normal. | Open Subtitles | تعرف,استخدام عصا ككمامة قد يكون مناسبا ببساطة في أول مسرحين للجريمة | 
| Eyalet başkanlığı için girdiğiniz ilk iki yarışı kaybettiniz. | Open Subtitles | لقد خسرتَ في أول ترشيحين لك لمنصب الحاكم | 
| Dans etmeyeceğime söz veriyorum. Zaten istesem de edemem. İlk iki dansı Bay Collins ile yapmak zorundayım. | Open Subtitles | أعدك بأننى لن أفعل,حتى لو أردت ذلك فعلى أن أرقص الرقصتين الأولتين مع السيد كولينز | 
| İlk iki seferde sabah bulantısı hemen hemen hiç görmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أشعر بأي آلام للحمل في المرتين الأولتين. | 
| Aslına bakarsan ilk iki kurbanından arta kalanları bulduk... | Open Subtitles | في الواقع ، وجدنا بقايا الضحيتين الأولتين | 
| İlk iki kurbanın yeni adreslerini aldım. | Open Subtitles | لقد حصلت على العناوين الجديده للضحيتين الأوليتين | 
| - Öyle mi? - Evet. İlk iki kurban uzak mesafeden vurulmuş kimlikleri alınmış. | Open Subtitles | أجل، تمّ إصابة الضحيتين الأوليتين من مسافة بعيدة | 
| Bir seferinde bana ilk iki sene arkadaşının kanepesinde yattığını anlattığını anımsıyorum. | Open Subtitles | اذكر انها اخبرتني في احدى المرات انها نامت على ارائك اصدقائها في اول سنتين | 
| - Evet, ilk iki sırada oturuyorlar. | Open Subtitles | نعم ، إنّهم في الصف الأوّل والثاني | 
| İlk iki kurbanın bulunduğu alanı komple taradık. | Open Subtitles | لقد مسحنا المنطقة بأكملها حيث تركت أول ضحيتين | 
| İlk iki mektupla çıtayı çok yukarı çektiğimin farkındayım. | Open Subtitles | أعرف أنى قد أثرت غرامك بشدة فى الرسالتين السابقتين | 
| Hayatımın ilk iki yılında yatağım açılmamış bir posta yığınıydı. | Open Subtitles | أول سنتين من حياتي، سريري كان كومة من البريد الغير مفتوح. | 
| Bölünen embriyo ayrılığını gebeliğin ilk iki haftası içinde tamamlayamazsa hiç tamamlayamaz. | Open Subtitles | يجب أن يكمل الجنين انقسامه خلال الأسبوعين الأولين من الحمل، أو لن يكمله أبداً. | 
| Varsayalım ki, ilk iki rakam eski uzay tarihlerinden biri sonra da yıl, ay ve gün olsun. | Open Subtitles | لنفترض أن الرقمان الأولان هما تاريخ فضائي قديم و مهم إذا فلديك السنة، الشهر و اليوم |