| Adam 693 bağış için adını gizli tutma anlaşması imzalamış! | Open Subtitles | الرجل وقع على اتفاقية السرية في كل مرة تبرع بها |
| Sokak Kütüphanesi de dahil, birisi misafir defterini takma bir adla imzalamış. | Open Subtitles | حتى المكتبة التي بشارع 39 أحدهم وقع داخل ورقة الدخول تحت الاسم |
| Mektubu, Gabbar Singh; haydutların reisi diye imzalamış. | Open Subtitles | لقد وقع باسمه جبار سينج زعيم قطاع الطرق. |
| O ve Bobbie nin burada sözleşme imzalayacakalrını sanıyordum. oh, şuna bak kontratı imzalamış. | Open Subtitles | انظر, لقد وقّع على الورق الأمر رسمى الآن |
| Bunu müdür yolladı. Görünüşe bakılırsa bunu kendi imzalamış. | Open Subtitles | المدير أعاد لك هذا ويبدو أنه وقعه بنفسه. |
| Brighan imzalamış tamam, bana niye söylemedi anlamadım. | Open Subtitles | وقعها " بريغم " فعلاً لا أفهم لما لم يخبرني ؟ |
| - Bebek Ruth imzalı. - George mu imzalamış? | Open Subtitles | كانت موقعة من باب روث جورج وقع على هذه؟ |
| Palmer affı imzalamış. | Open Subtitles | لأقد وقع بالمر العفو ، ستبدأ استجوابك قريبا فور وصله الى هنا |
| Ölum belgesini Harmony, Virginia'daki Dr. Sylvia Chalmers imzalamış. | Open Subtitles | كايت : شهادة الوفاة وقع عليها الدكتور سيلفيا تشالمرز من هارموني غرب فيرجينيا جيبز : |
| Feylinn parka geldiğinde gönüllü listesini imzalamış. | Open Subtitles | عندما دخل الحديقة فيلين وقع لائحة المتطوعين |
| Bu yerin tarihsel değeri olmadığını söyleyen emri imzalamış. | Open Subtitles | حسناً، لقد وقع الأمر قائلاً أنّ هذا المكان ليس لديه أيّ قيمة تاريخيّة إنّي مُنذهل. |
| Dostoyevsky Kumarbaz'ı yazdığında, yayımcısıyla bir sözleşme imzalamış. | Open Subtitles | اتعرف عندما كان دوستويفيسكى يلحن جامبلر وقع على عقد مع الناشر |
| Adam yeminli ifade imzalamış tüm bunların senle ilgili olduğuna dair. | Open Subtitles | يا رجل ، انه وقع اقرار بيان عن كل ما يخص عملك |
| Mümkün hâle getirmemiz gerek. İmzalamış çünkü. | Open Subtitles | علينا أن نجعله ممكناً, لقد وقّع القد بالفعل. |
| Çoktan Giant AVM ile sözleşme imzalamış. Pislik herif! | Open Subtitles | وقّع تعاقد مع مركز "العملاق" لينتقل هناك ..ذلك الوغد |
| Bunu müdür yolladı. Görünüşe bakılırsa bunu kendi imzalamış. | Open Subtitles | "السلحفاة الخضراء للعقارات-طيران جزر الباهاما ناثان ميور بـ282 ألف دولار" المدير أعاد لك هذا.ويبدو أنه وقعه بنفسه |
| Ölüm belgesini, Doktor Emil Jenkins imzalamış. | Open Subtitles | شهادة الوفاة وقعها دكتور إميل جنكيز |
| Bayan Parker, istediği takdirde sizinle çalışabilir bir kağıt imzalamış olsun, olmasın. | Open Subtitles | الآنسة باركر لديها الحرية ... للعمل معك لو أرادت سواء كانت موقعة علي ورقة أو لا |
| Tuhaf biliyor musun, yatalak olmasına rağmen vasiyeti bir yıl önce imzalamış olması. | Open Subtitles | أشعر بغرابة، حيال هذا الأمر أنّها قامت بالتوقيع على الوصية السنة الفائتة كونها مريضة وفيما في ذلك |
| Her şeyi imzalamış: resimler, külotlar ve hatta tornavidalar. | Open Subtitles | لقد قام بتوقيع كل شيء الصور الملابس الداخلية و للجامعين المميزين مفكات البراغي |
| Vali Baxter iade belgelerini henüz imzalamış değil. | Open Subtitles | المحافظ "باكستر" لم يوقع اوراق التسليم بعد |
| Ve kendisi, Bay Donatello'yu geçici vasi atayan anlaşmayı imzalamış bulunmakta. | Open Subtitles | وقد وقّعت على طلب منح رعاية مؤقتة للسيد دوناتيللو. |
| Pekala Chambers. Kendi ölüm emrini imzalamış oldun. | Open Subtitles | هذا هو شامبرز لقد وقعت الآن على حكم اعدامك |
| Bu sefer eyaletten vali imzalamış. Havaya uçuracaklarını söylüyorlar. | Open Subtitles | هذه المرة من الولاية ووقعها المحافظ وتقول أنهم سيفجرونها |
| "Wally, senden hoşlanmıyoruz ve hepsi onu imzalamış. | Open Subtitles | والي, نحن لا نحبك وقد وقعوها جميعا |
| - Natasha imzalamış. - İşte votkayı böyle içeri aldılar. | Open Subtitles | ناتاشا وقعت عليها هذه هي الطريقة التي تم بها إدخال الفودكا |
| Sanırım çoğu bu mektupları imzalamış. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أن الكثير منهم وقعوا على مثل هذه الخطابات |