| Tüm inançların ve ideallerin gerçek değil. | Open Subtitles | كما ترين, كل معتقداتك.. كل مثلك, ليست حقيقية. |
| inançların için savaşmaman, benim de öyle yapcağım anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنك لا تدافعى عن معتقداتك الخاصة ، لا يعنى اننى لا ادافع عن معتقداتى |
| Zaten seni burada tutmamızın o inançların. | Open Subtitles | على وجه التحديد بسبب معتقداتك يجب علينا ان نحتفظ بك |
| Bu günlerde inançların ne durumda, peder? | Open Subtitles | كيف لدى إيمانك هذه الأيّام, الأب ؟ |
| 'Yapabilir miyim? ' diye sorar. İnançların sorunu da bu: | Open Subtitles | و هذة هي النقطة حول المعتقدات انها لا تغير الحقائق |
| Fanatik dini inançların senin olsun. | Open Subtitles | أتركيني لوحدي وأنتي أبقي مع معتقداتك الخيالية |
| Ve sen de dinsel inançların yüzünden düğüne gitmiyorsun. | Open Subtitles | و فهمت بأنكِ غير مدعوة أيضاً بسبب معتقداتك |
| Booth, eğer batıl inançların soruşturmanı engelleyecekse incelememe yalnız da devam edebilirim. | Open Subtitles | أتفهمين؟ (بوث)، إن كانت معتقداتك الخرافية تسيطر عليك فيمكنني متابعة الفحص وحدي |
| İnançların ne olursa olsun, hareketlerin çok aşağılık. | Open Subtitles | أنا أجد أفعالك خسيسة أياً كانت معتقداتك |
| - İnançların hakkında... | Open Subtitles | أنا أشعر. -تشعر بقوه تجاه معتقداتك. |
| Bu günlerde inançların ne durumda! | Open Subtitles | كيف هل لدى إيمانك هذه الأيّام ؟ |
| Eğer batıl inançların saçmalık olduğunu düşünüyorsan yeşil kolyeni çıkar. | Open Subtitles | إن كنت تظن أن المعتقدات الخرافية مجرد هراء فلتخلع قلادتك |
| Tüm Avrupa'da ve müslüman toplumlarda islamın ve bütün inançların merkezinde şefkatin yer aldığına dair etkinlikler ve tartışmalar düzenlenecek | TED | وعبر أوروبا، المجتمعات الإسلامية يقيمون مناسبات ونقاشات يناقشون مركزية التراحم في الإسلام وفي كل المعتقدات. |