"inanmayı reddediyorum" - Traduction Turc en Arabe

• أرفض تصديق
• أرفضُ تصديقَ
• أنا أرفض أن أصدق

Senin kadınlara karşı olan şansının bu kadar trajik olduğuna inanmayı reddediyorum.
أرفض تصديق أنّ حظّكَ مع النساء مأسويٌّ على هذا النحوِ.

Bakın, olanların mantıklı bir açıklaması olmadığına inanmayı reddediyorum.
أرفض تصديق أنّه لا يوجد تفسير منطقي لكلّ هذا

Bunun doğru olmadığına inanmayı reddediyorum.
أنا أرفض تصديق أن كل هذا ليس حقيقي.

İçinde buradaki felâketi görmeyen bir parçan olmadığına inanmayı reddediyorum.
أرفضُ تصديقَ أنّه ليس بداخلكِ ما يرى مأساةً فيما حدث.

İçindeki bir parçanın olsun bu olaydaki trajediyi görmediğine inanmayı reddediyorum.
أرفضُ تصديقَ أنّه ليس بداخلكِ ما يرى مأساةً فيما حدث.

Gördüğüm ve tecrübe ettiğim onca şeyin ardından, bunun yalan olduğuna inanmayı reddediyorum.
بعد كل ما رأيته وجربته, أنا أرفض أن أصدق أن كل هذا ليس حقيقياً.

Ama ben buna inanmayı reddediyorum dostlarım.
لكني أرفض تصديق ذلك يا أصدقائي،

Buna inanmayı reddediyorum.
أنا أرفض تصديق ذلك.

Buna inanmayı reddediyorum.
أرفض تصديق ذلك.

- Buna inanmayı reddediyorum.
أرفض تصديق ذلك.

Ted'in Zoey'le ampuller yüzünden barışacak olmasına inanmayı reddediyorum.
فأنا أرفض تصديق أن ( تيد ) سيعود إلى ( زوي ) بسبب المصابيح

Olmaz. Onun kral olduğuna inanmayı reddediyorum.
مستحيل، أرفض تصديق أنّه الملك

Buna inanmayı reddediyorum.
حسنٌ، أرفض تصديق ذلك

Öldüğüne inanmayı reddediyorum.
أنا أرفض تصديق إنّه مات

Hayır, bu... Bu imkânsız. Buna inanmayı reddediyorum.
كلا، هذا محال، أرفض تصديق ذلك

Burada olduğuna inanmayı reddediyorum!
أنا أرفض تصديق أنك هنا!

Anna'yı durdurmak için tek şansımızın Eli Cohn gibi bir adama katılmak olduğuna inanmayı reddediyorum.
أرفضُ تصديقَ أنّ سبيلنا الوحيدُ لردعِ (آنا) هو الانضمامُ لشخصٍ مثل (إيلاي كوهين).

Buna inanmayı reddediyorum.
أرفضُ تصديقَ ذلك.

Tanrı'nın espri anlayışının bu kadar alçalabileceğine inanmayı reddediyorum.
أنا أرفض أن أصدق بأن الأمر قد يصل إلى هذه الدنائة