| İnsan vücudunda plica semilunaris gibi başka kalıntı yapılar da var. | TED | هناك عدة بُنىً لا وظيفية أخرى كالثنية الهلالية في جسم الإنسان. |
| Her şeyden önce, insan vücudunda en çok rastlanan 11. elementtir. | Open Subtitles | لمعلوماتكم، إنه يحتل المرتبة الحادية عشر في انتشاره في جسم الإنسان. |
| Aslen, bir molekülü geliştirme ve bu molekülün insan vücudunda nasıl davrandığını öğrenme arasındaki bilgi akışını önemli ölçüde hızlandırıyoruz. | TED | حالياً، نحن نقوم بتسريع ردود الفعل تلك التي تكون بين تطوير الجزيئة ومعرفة كيف تتصرف في الجسم البشري. |
| İnsan vücudunda iki yüz altı adet kemik var. Ve ben asla, daha önce hepsinin bu kadar iyi düzenlendiğini görmemiştim. | Open Subtitles | هناك 206 عظمة في الجسد البشري لم أرهم ابدا بهذا التناسق من قبل |
| Bana "insan vücudunda 206 kemik bulunur" dedi. | Open Subtitles | اخبرني بأنه يوجد 206 عظام في جسم الانسان |
| Bu damardan insan vücudunda sadece beş tane vardır. | Open Subtitles | وجسد الإنسان يحوى فقط على 5 لتر |
| Farklı parazit türleri insan vücudunda çeşitli değişikliklere yol açarlar. | Open Subtitles | أنواع مختلفة من الطفيليات تسبّب تغيرات مختلفة في جسم الإنسان. |
| Al, insan vücudunda sadece dört litre kan vardır. | Open Subtitles | القاعدة، جسم الإنسان يحمل فقط ثمانية مكاييل. |
| Bu mermilerin insan vücudunda büyük yaralar açtığı bilinen bir gerçek. | Open Subtitles | الأن من المعروف أن الطلقة الكروية تقطع جسم الإنسان |
| İnsan vücudunda kesin olan zayıf noktalar vardır. | Open Subtitles | هنالك نقاط معينة على جسم الإنسان تعرضه للخطر |
| Sonuçta ben de bir elementim. Hem insan vücudunda çokça su içerir. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا أعد عنصراً، أليس أغلب جسم الإنسان من الماء؟ |
| İnsan vücudunda 5 litre kan vardır. | Open Subtitles | الجسم البشري يحوي تقريبا 5 ليترات من الدم |
| Bence insan vücudunda bulunan en muhteşem organdır. | Open Subtitles | من وجهة نظري إنه العضو الأكثر دهشةً في الجسم البشري. |
| İnsan vücudunda olması gereken şeylerdir bunlar. | Open Subtitles | هناك أشياء من الجسم البشري تحتاج ان تُخرج |
| İnsan vücudunda 360 adet eklem vardır. | Open Subtitles | هناك 360 مفصل في الجسد البشري ويمكنني فصل.. |
| Teknik olarak, insan vücudunda %5 bok bulunur, yani... | Open Subtitles | بالطبع الجسد البشري به45 بالمئة من الفضلات |
| Hakkında basit bir şey yok yabancı nesneler koyarak insan vücudunda . | Open Subtitles | ليس بالشئ السهل وضع جسم غريب داخل جسم الانسان |
| Eğer hidrojen sülfür gazı ve manganez dioksit ile karıştırılırsa insan vücudunda çok tehlikeli etkilere yol açabilir. | Open Subtitles | اذا تم خلطها مع غاز كبريتيد الهيدروجين وثاني اكسيد المنغنيز فإن تأثيرها على جسم الانسان سيكون كارثي |
| Bu damardan insan vücudunda sadece beş tane vardır. | Open Subtitles | وجسد الإنسان يحوى فقط على 5 لتر |
| Ama bu yaratığın, yeni bir kurban bulmadan önce, insan vücudunda 24 saat kalabildiğini keşfettik. | Open Subtitles | لكنّنا إكتشفنا أن هذا الشيء بيقى فقط ل24 ساعة في إنسان قبل أن يحتاج لإيجاد ضحيّة جديدة |
| İnsan vücudunda yaklaşık beş litre kan vardır. | Open Subtitles | جسد الإنسان يحتوي على الأقل 5 لترات من الدم |