Yönetim kuruluyla konuşacağım; insanların fikirlerini değiştirmede üzerime yoktur. | Open Subtitles | انظر, أنا سأتحدث مع المجلس أنا بارعة جدا في تغيير عقول الناس |
İnsanların fikirlerini değiştirbiliriz ama bu şekilde değil baba. | Open Subtitles | نحن نستطيع تغيير عقول الناس ، ولكن يا أبي هذه ليست هي الطريقة للقيام بذلك ، أرجوك |
Eğer tampon yazıları insanların fikirlerini değiştirebilseydi şu an burada olmazdık çünkü hepimiz balık tutuyor ve memeler için fren yapıyor olurduk. | Open Subtitles | شباب شباب اذا ممتص الصدمات ابدا غير عقول الناس لن نكون هنا الان لاننا كنا سنفضل الصيد والبحث عن نساء |
Şiddet içermeyen olaylar insanların fikirlerini çabucak değiştiremezse başka seçenekleri düşünmek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | مع أن الطرق الغير عنيفة تفشل في ... تغيير عقول الناس بسرعة كافية إلا أنّ علينا أن ندرس خيارات أخرى |