| Bence insanlara zarar vermek o küçük çocuğu geri getirmeyecek. | Open Subtitles | أعتقد أن إيذاء الناس لن يعيد ذلك الفتى الصغير. |
| Neyi satmazsın? Amacı masum insanlara zarar vermek olan hiçbir şeyin satışına izin vermiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نسمح ببيع أي شيء يكون الغرض الرئيسي منه هو إيذاء الناس الأبرياء |
| Sonra da, bomba hakkında bir şeyler söyledi insanlara zarar vermek istediğini. | Open Subtitles | وبعدها... الّذي قالتهُ حول قنبلة... و أنّك تريدُ إيذاء الناس... |
| Ancak insanlara zarar vermek çok erkeğimsi bir şey. | Open Subtitles | لكنّ إيذاء الناس عمل صبيانيّ |
| Hedef, insanlara zarar vermek ve mülkü yerle bir etmekti. | Open Subtitles | لإيذاء الناس وتحطّيم الملكيات. |
| İnsanlara zarar vermek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد إيذاء الناس. |
| İnsanlara zarar vermek istiyordun yardım etmek değil. | Open Subtitles | أردتِ إيذاء الناس لا مساعدتهم |
| - İnsanlara zarar vermek istememiştim. | Open Subtitles | -لم أكن أريد إيذاء الناس |
| Regina insanlara zarar vermek istiyor. | Open Subtitles | (ريجينا) تريد إيذاء الناس |
| Sen kabiliyetini, insanlara zarar vermek için kullandın. | Open Subtitles | لقد استخدمت موهبتك لإيذاء الناس |
| Sen kabiliyetini, insanlara zarar vermek için kullandin. | Open Subtitles | لقد استخدمت موهبتك لإيذاء الناس |