| Senin hareketin. Patron ona ihanet ediyor ve intikam istiyor. | Open Subtitles | حركتك، عجباً، أنا أفكّر أنّ الرئيس خانه وهو يريد الإنتقام. |
| intikam istiyor... Bunlardan herhangi lise nefret ediyor musunuz? | Open Subtitles | .. يريد الإنتقام هل هناك أحد منهم يكره المدرسة ؟ |
| Yakuza, intikam istiyor. Katilleri istiyorlar. | Open Subtitles | ياكوزا يريد الانتقام إنه يريد ذلك القاتل |
| Bulaştığı her ne ise hâlâ geçerli çünkü birileri intikam istiyor. | Open Subtitles | و، أياً كان ما كان متورطاً به فإنها ماتزال مستمرة لأن شخصاً الآن يريد الانتقام |
| Chloe bu yalanın yayılmasına yardım etti ve şimdi Mary intikam istiyor. | Open Subtitles | كلوي، ساعدتك علي نشر تلك الكذبة .و الآن ماري، تريد الإنتقام |
| Ama Washington İmparator'a karşı intikam istiyor, çünkü oy verenleri öyle istiyor, ama oy verenlerinin, kendileri için neyin iyi olduğu konusunda hiçbir fikirleri yok. | Open Subtitles | لكن " واشنطن " تريد الانتقام من " الامبراطور. لأنهم لا يملكون أي فكرة عن الأمر المناسب لهم |
| Amerikan halkı intikam istiyor. Afganistan durumundan hoşlandılar. | Open Subtitles | الشعب الإمريكي يريد الإنتقام أعجبهم ماحدث لأفغانستان |
| O katile dönen kişi ve katil hala intikam istiyor. | Open Subtitles | تلك التي تحول بها لسفاح وها هو السفاح لا يزال يريد الإنتقام |
| Evet, bu hayalet kesinlikle intikam istiyor. | Open Subtitles | نعم، هذا الشبح بالتأكيد يريد الإنتقام |
| O Venedik'te olanlar için intikam istiyor. | Open Subtitles | إنه يريد الإنتقام مما حدث في فينيسيا |
| Orada, intikam istiyor. | Open Subtitles | أجل, إنه يريد الإنتقام |
| Beyaz adamdan intikam istiyor. | Open Subtitles | و هو يريد الإنتقام |
| Acı içinde, sinirli. İntikam istiyor. | Open Subtitles | إنه يتألم، إنه غاضب و هو يريد الانتقام |
| Bree, intikam istiyor. Senin ayağını kaydırmak istiyor ve biz de seninle birlikte kayacağız. | Open Subtitles | بري انه يريد الانتقام انه يريد تحطيمك |
| Şimdi ikimizden intikam istiyor. | Open Subtitles | والآن هو يريد الانتقام منّا كلينا. |
| İntikam istiyor... onu yaratan... insanlardan. | Open Subtitles | يريد الانتقام ... على النّاس ... الذين خلقوه . |
| Adam intikam istiyor. | Open Subtitles | الرجل يريد الانتقام |
| O intikam istiyor. | Open Subtitles | إنها تريد الإنتقام |
| Ve o kanıt peşinde değil, intikam istiyor. | Open Subtitles | وهي لا تريد دليلاً ، بل تريد الانتقام. |
| Adı, Nicholas Brant. Bölüm için yakaladığım silah kaçakçılarından birisiydi. İntikam istiyor. | Open Subtitles | إسمه (نيكولاس برانت)، إنّه تاجر سلاح أمسكتُ بهِ للشعبة، إنّه يريد الثأر |
| Bence sorun yok, ama mezardakiler, intikam istiyor. | Open Subtitles | أنا على ما يرام ، لكن فتية المقبرة أولئكَ يودون الأنتقام. |