| İpler görünmez. Peruğun altında kalacak. | Open Subtitles | ولن ترى الخيوط ، ستكون مخفية تحت الشعر المستعار |
| Sanki ipler senin elindeyken o sıcak kabinde sıkışmışım gibi. | Open Subtitles | كاننى مازلت عالق معك فى هذا الكشك الحار طوال الصيف نسحب الخيوط |
| Çünkü o adam yok artık. İpler senin elinde değil. | Open Subtitles | لأن هذا الرجل قد أختفي لا يمكنكِ التلاعب بهذه الخيوط مجدداً |
| Bunu Tomás Saraceno üretti ve bu büyük alanları alıp yalnızca elastik ipler kullanarak bu büyük donanımları yaratıyor. | TED | وقد تم إنشاؤه من قبل توماس ساراسينو، واحتل هذه المساحات الكبيرة، بخلق هذه المنشآت الضخمة باستخدام الحبال المرنة فقط. |
| Bu ipler, mahalleden çok daha büyük bir şeylere katkı koyabileceğimiz bir alan yaratıyorlardı. | TED | أحدثت هذه الحبال مساحة حيث كنا قادرين على المساهمة بشيء ما الذي كان أكبر بكثير من الحي والجيرة. |
| Bu bir kukla, monofil ipler var. Bu da demek oluyor ki beyin... | Open Subtitles | انها دمية متحركة بخيط أحادي ..ما يعني ان الدماغ في |
| - İpler başkasının elinde olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون شخص آخر من يقوم بشد الخيوط |
| İpler kimin elinde? | Open Subtitles | من الذي يسحب الخيوط ويتحكم بها؟ |
| Şimdi ipler benim elime geçti. | Open Subtitles | تبين اني ادير الخيوط طوال الوقت |
| Dansçılara bağlanmış ipler. | TED | الخيوط متصلة مع الراقصن |
| Olamaz! Arsız ipler! [3] | Open Subtitles | اوه ايتها الخيوط السخيفة |
| İpler onun elinde mi? | Open Subtitles | هل هو من يحرك الخيوط ؟ |
| İpler hala onun elinde. | Open Subtitles | مازالت تسحب الخيوط |
| Elimdeki uzun ipler sayesinde, üretime başlamaya hazırdım. | TED | وعندما كانت الحبال الطويلة التي نسجتها في يدي أصبحت حينها جاهزة لعمل منتجات |
| Ne kadar uğraşıp didindiyse, ipler o kadar sıkılaştı ve etine gömüldü. | Open Subtitles | كلما حاول فك الحبال كلما ازدادت قوة شدها |
| Zeplini tutan ipler birer birer kopuyor. | Open Subtitles | ان الحبال التي تمسك بالمنطاد تنقطع واحداً بعد الاخر انه ينجرف مباشرة باتجاه كاميرات التلفاز |
| İpler yere düşmeden önceki ilk duraktır. | Open Subtitles | 'الحبال و منزل منتصف الطريق الى الارض. ' |
| Bu ipler çok sıkı. Ellerimi çözebilir misiniz? | Open Subtitles | أتعرف, هذه الحبال ضيقة, هل يمكنك أن تحل وثاق يديّ فقط |
| Ağırlıkları ayak bileklerine bağlayacağım. Daha sonra ipler kopacak. | Open Subtitles | سوف تنفك الحبال, و أربط أثقالاً في كاحليها بخيط رفيع... |
| Bir çok kişinin evinde bıçaklar testereler ve ipler bulunur. | Open Subtitles | الكثير من الناسِ لديهم السكاكين والمناشير والحبال فى منازلهم |