| Oluşturduğun yapılar ancak iraden kadar güçlüdür ve iraden acınası durumda. | Open Subtitles | ضرباتك الحاسمة ستكون في قوّة إرادتك، وجلياً إنّ إرادتك مثيرة للشفقة. |
| Oluşturduğun yapılar ancak iraden kadar güçlüdür ve iraden acınası durumda. | Open Subtitles | ضرباتك الحاسمة ستكون في قوّة إرادتك، وجلياً إنّ إرادتك مثيرة للشفقة. |
| Şimdi Sözde itirafınıza göre, kendi hür iraden ile gitmedin. | Open Subtitles | الآن و طبقا لهذا . .. الذي يسمى بإعترافك أنك لم تذهب بمحض إرادتك |
| Bir iraden varmış gibi dolanma çünkü yok. | Open Subtitles | لذا لا تتجوّل هُنا وتخال بأنّك تملك الإرادة لأنّه غير صحيح، |
| Büyük başparmak azimli anlamı taşır ayrıca kolayca geçit vermeyen bir iraden var. | Open Subtitles | الإبهام الضخم يعنى أنكِ قوية الإرادة وليس من السهل تجاوزكِ |
| Sınanıyorsun. iraden sınanıyor bir kimseyi diri tutma iraden bunu yapabilirmisin? | Open Subtitles | .. سنختبر إرادتكِ فى المحافظة على حياة أحدهم هل تستطيعين فعل ذلك ؟ هل تستطيعين إتباع القواعد ؟ |
| Gökte olduğu gibi yerde de senin iraden olsun. | Open Subtitles | لتكن مشيئتك على الأرض، كما هى في السماء. |
| iraden güçlü ancak yeterince güçlü değil. | Open Subtitles | قوة إرادتك قوية ولكنها ليست بالقوة الكافية |
| Düşüncelerini okuyabiliyorum. İraden kırıldı. İşin bitti. | Open Subtitles | إنني أستطيع قراءة أفكارك لقد حطمت إرادتك , إنك إنتهيت |
| Üzerinde çalışacağım ve iraden birliğe katılmaya yetecek kadar güçlenene dek sana vurup duracağım. | Open Subtitles | سأقوم بتأهيلك. وسأقوم بضربك حتى تصبح إرادتك قوية بما يكفي لتليق بالإنضمام إلى الإتحاد. |
| İraden güçlü ama yeterince değil. | Open Subtitles | إنّ إرادتك قوية، لكن ليست قوية بما يكفي. |
| Üzerinde çalışacağım ve iraden birliğe katılmaya yetecek kadar güçlenene dek sana vurup duracağım. | Open Subtitles | سأقوم بتأهيلك. وسأقوم بضربك حتى تصبح إرادتك قوية بما يكفي لتليق بالإنضمام إلى الإتحاد. |
| İraden güçlü ama yeterince değil. | Open Subtitles | إنّ إرادتك قوية، لكن ليست قوية بما يكفي. |
| Özgür iraden var, özgür iraden var özgür iraden var... | Open Subtitles | لديك إرادتك الحرة، إرادتك الحرة إرادتك الحرّة .. |
| Sen kendi özgür iraden ile içeri girmedin mi? | Open Subtitles | لا ينبغي أن تفعلي لأنكِ دخلتِ إلى هنا بكامل إرادتك |
| Hayatını kurtaran senin iraden ve kararlılığındı. | Open Subtitles | إرادتك و عزيمتك هما ما أنقذا حياتك |
| Sınanacaksın. İraden sınanacak. | Open Subtitles | ستختبرين في إرادتك سنختبر إرادتك في |
| Dinle, kendi iraden disinda seks yapmaya sürüklenmisçesine bir taraftan bu çaresizlik, zayiflik duygusunu tarif ediyorsun. | Open Subtitles | انظر, من ناحية أنت وصفت هذه المشاعر من... العجز, الضعف كما لو كنتَ مجذوباً إلى الجنس ضد إرادتك |
| - Zayıf bir bünyen, incecik bileklerin, narin bir iraden var. | Open Subtitles | ضعيفة الاستجابة. ضعيفة الكاحلين، ضعيفة الإرادة. |
| Yani evet, özgür iraden vardı ama sen onunla ne yaptın? | Open Subtitles | نعم، حسنا، أعني، كان لديك الإرادة الحرة، وانظرى ماذا فعلت معها! |
| Sınanıyorsun İraden sınanıyor Birisini hayatta tutma iraden Bunu yapabilirmisin? | Open Subtitles | .. ستختبرين فى إرادتكِ |
| Egemenlik kimseye ait değildir. Senin iraden dışında. Şükürler olsun. | Open Subtitles | ملكوتك لا وجود له مشيئتك انتهت |
| İraden dışında burda tutulmak iyi hissettirmiyor, değil mi? | Open Subtitles | لا يبدو جيداً بأن يتم كبحك ضد ارادتك أليس كذلك؟ |