| Metroya bin bir saat içinde seni Vernon istasyonundan alırım. | Open Subtitles | فلتستقل قطار الأنفاق وسأقابلك في غضون ساعة في محطة فيرنون |
| Ama University Caddesi itfaiye istasyonundan laboratuara en kestirme yol değil. | Open Subtitles | لكن درب الجامعة ليس بأقصر الطرق من محطة الإطفاء إلى المختبر |
| Bir müddet sonra tren istasyonundan geçerken hafızamdan silemeyeceğim çok kötü bir şeyler gördüm. | TED | ولم يمض وقت طويل بعدها، حينكنت أمشي بجوار محطة القطار ورأيت شيئاً فظيعاً لم أستطع أن أمحوه من ذاكرتي |
| Dört hafta önce Uluslararası Uzay İstasyonundan bırakılan uydularımızın ikisinin videosunu göstereceğim. | TED | سأعرض عليكم فيديو التقط منذ 4 أسابيع فقط لقمرين لنا خلال إطلاقهما من محطة الفضاء الدولية |
| O fotoğraf yerel bir tren istasyonundan. | Open Subtitles | صورة كاميرا الأمن هذه من محطّة قطار محليّة. |
| Uzaylı uzay istasyonundan geri giderek düşünelim. | TED | دعونا نبدأ من الوراء من محطة الفضاء الغريبة. |
| Siz bana asıl şu patlayan benzin istasyonundan bahsedin. | Open Subtitles | أخبرني عن محطة البنزين التي إنفجرت وحيث وجدنا |
| Trenler, Malkinia istasyonundan geçerek Treblinka istasyonuna geliyordu. | Open Subtitles | تغادر القطارات محطة مالكينيا الى محطة تريبلينكا |
| Tren istasyonundan tekneyle mi gelmek zorunda herkes? | Open Subtitles | تعني أنه توجب عليك القدوم من محطة القطار عبر القارب؟ |
| Ona, 3 gün sonra, tren istasyonundan belediye binasına giderken suikast yapmayı planlamışlardı. | Open Subtitles | خططوا لمهاجمته بعد ثلاثة أيام أثناء قيادته خارجاً من محطة القطار ومتجهاً نحو دار البلدية |
| Uzay istasyonundan bazı uydu resimleri geldi. | Open Subtitles | لقد التقطت بعض الصور الفضائية من محطة الفضاء ، يجب أن تبقى نظرة عليها |
| Tren istasyonundan hesap yaptık. | Open Subtitles | حصلنا على الأشرطة المسجلة أيضاً من محطة القطار |
| Kızını Glandale Amtrak istasyonundan alan bir kadın... | Open Subtitles | إن المرأة التي أخذت ابنتها في محطة أمتراك في جليندال |
| Başkentteyken dairemden metro istasyonundan gelen sesleri duyabiliyordum. | Open Subtitles | أتعلمين؟ في العاصمة كان يمكنني سماع محطة المترو من شقتي |
| Röle istasyonundan mesaj aldık. | Open Subtitles | لقد استلمنا للتو رسالة من محطة الترحيلات. |
| Ölen kurbanı, benzin istasyonundan kaçırdığını biliyoruz. | Open Subtitles | قبضنا عليك بسبب خطفك لسيارة مع ركابها عند محطة وقود |
| Bu adamlar sizi tren istasyonundan beri takip ediyorlar. | Open Subtitles | هذان الرجلان كانا يتبعانك منذ كنت في محطة القطار |
| Uçak hava alanından kalkıyor, tren istasyonundan değil! | Open Subtitles | الرحلة الجوية تقلعُ مِنْ المطار و ليسَ من محطة السكة الحديدَ |
| Tüm istasyonların dikkatine... Ben Alev istasyonundan Radzinsky. Genel bir iletimde bulunuyorum. | Open Subtitles | انتباه لجميع المحطّات، هذا إعلان عام من (رادزنسكي) من محطّة "الشعلة" |
| Evvet! Uzak Batı'nın en süslü, en gürültülü, en kıpırtılı radyo istasyonundan! | Open Subtitles | القفاز الأكثر ضوضاء، بمحطة الإذاعة الأكثر بهرجة في أقصى الغرب |
| -Adanın uydu istasyonundan veri iletisi var, bozayım mı? | Open Subtitles | يوجد ارسال مِنْ محطةِ قمر الجزيرةَ الصناعي هَلْ اقطع الاتصال ؟ |
| Penn İstasyonundan Grand Central'e tren rotalarını ve şehirdeki kameraların yerlerini keşfetmek gibi. | Open Subtitles | حول جمع معلومات عن طرق القطارات (لمحطة (بنسلفانيا ،)و(جراند سنترال كاميرات المراقبة بالمدينة |
| - Sinyal onun istasyonundan çıkıyordu. | Open Subtitles | هذه الإشارة مرت من محطتها لا يمكننا تجاهل هذه الحقيقة |
| Tom, uyan. Uzay istasyonundan bazı uydu resimleri geldi. | Open Subtitles | استيقظ توم ، لقد وصلت أخبار من المحطة الفضائيه |