| Demek istediğim, eğer bana çıkma teklif etmek istediyse, sadece niye sormadı? | Open Subtitles | أقصد , إذا أراد أن يسألني لـ للخروج معه لماذا لا يسأل فقط ؟ |
| Eğer meclis bu konuyu örtbas etmek istediyse, Omoc'un protestosunu neden kayıtlarda bıraktılar? | Open Subtitles | إذا الكيريا أراد أن يغطي هذة المسألة لماذا تركوا أحتجاج أوماك مسجلا؟ |
| Ya eğer General Marks herşeyi gizlemek istediyse. | Open Subtitles | ماذا إذا كان جنرال ماركس أراد ان يداري كل شيء، |
| Bayan Sonia cinsel ilişkiye girmek istediyse Bay Raj'ın sırtındaki tırnak izlerini bir kedi mi yaptı yani? | Open Subtitles | أعترض سعادتك لو أن السيدة سونيا أرادت العلاقة هل القط هو الذى أحدث الجروح على ظهر السيد راج؟ |
| Eğer uzaylılar temas kurmak istediyse, | Open Subtitles | إذا أرادت الكائنات الفضائية لإجراء اتّصال, |
| Uysal, itaatkâr bir genç kız olarak, anne babası ne istediyse yaptı. | TED | كانت مطيعة، فعلت كل ما أراده منها والداها. |
| Yardımını istiyorsak ne istediyse yapmak zorundayız. Çok komik. | Open Subtitles | إذا أردنا مساعدته ، نحن مضطرين للقيام بما طلبه منا |
| Eğer Tanrı böyle istediyse hepimizi aynı şekilde yaratmalıydı. | Open Subtitles | لو أراد الرب هذا لجعلنا نبدو كلنا مثل بعض .. |
| Ya büyük mali kâr ve olası davalara rağmen ürünü çekmeye karar verip doğru şeyi yapmak istediyse? | Open Subtitles | ماذا لو أراد فعل الأمر الصائب وسحب المُنتجات، حتى لو أنّ ذاك يعني ضربة ماليّة ضخمة وربّما رفع دعاوي قضائيّة؟ |
| Biri orayı yakmak istediyse bundan nasıl haberim olsun? | Open Subtitles | لو أراد شخصاً ما إشعال المكان، كيف لي أن أعرف أي شيئاً عن ذلك ؟ |
| Pekala, bu sihirbaz sonunda bir selam vermek istediyse nefesini sekiz ila on saat tutması gerekirdi. | Open Subtitles | حسناً، هذا يوحي أنّ الساحر لابدّ أن يحبس أنفاسه من 8 إلى 10 ساعات إذا أراد أن يغطس |
| LK, orkide istediyse ya kendi yetiştirmeli ya da satın almalıydı. | Open Subtitles | إذا أراد قاتل الموانئ أن يزرع واحدة، عليه أن يفعلها بنفسه، أو أن يجد شخصا قادرا على ذلك. |
| Fakat eğer biri bir şey söylemek istediyse şimdi tam zamanı çünkü kapıya epey yaklaştım. | Open Subtitles | لكن اذا أراد احدكم قول شيء, فهذا هو الوقت المناسب لأنني اقتربت كثيرا من الباب |
| Eğer teknisyen güvenlik sistemini devre dışı bırakmak istediyse, oraya gitmiş olmalı. | Open Subtitles | إذا أراد المهندس تجاوز النظام ،إنه يذهب الى هناك |
| Bunun olacağını bilebilir, hatta altına imzasını bile atmış olabilir, ama eğer başlatmak istediyse gerçekten de durdurabilir miydi? | Open Subtitles | وإنما أراد أن يبدأ الأمر كان سيوقفه حقاً |
| Mübarek bir kuyuya atılmanızı istediyse iş bitiyor. | Open Subtitles | إذا أراد مُبارك أن يلقيك في حفرة فتلك هي الحفرة. |
| Eğer kendi boğazını keserek bir mesaj vermek istediyse bunu yapmadan önce aldığına dair kendinden emin olduğundan oldukça eminim. | Open Subtitles | إذا أرادت أن توصل الرسالة بقع رقبتها، أنا سأكون متأكد بأنها واثقة بأنك فهمت كل ماقالته |
| Ama hayatına son vermek istediyse biz onu durduramazdık. | Open Subtitles | لكن إن أرادت إنهاء حياتها ما كنا لنمنعها |
| Eğer benimle kalmak istediyse demek ki beni seviyordu. | Open Subtitles | لو أرادت البقاء معي ذلك لأنها تحبني. |
| Bak eğer davetiye istediyse, demekki artık arkadaş olmak istiyor. | Open Subtitles | إن أرادت دعوة ربما تحاول مصادقتك |
| Ne istediyse verdim. Mecbur muydu sanki? | Open Subtitles | أعطيته كل شيء أراده ما كان لزاما عليه أن يفعل هذا |
| O öyle demiyor. Yalancının teki o. Ne istediyse yaptım. | Open Subtitles | إنه كاذب لعين،لقد فعلت ما طلبه منى |
| Nişancının o olduğunu anlamanı istediyse neden senin kullandığın tüfek olan M-40'ı kullanmadı? | Open Subtitles | إن أرادك أن تعلم إنه القناص فلمَ لم يستخدم بندقيتك؟ |