| Eğer benimle artık çıkmak istemiyorsan neden bunu söylemiyorsun ? | Open Subtitles | اذا لم تكن تريد الخروج معي لماذا لم تقل ذلك؟ |
| Kapalı! Sakat kalmak istemiyorsan uyuyacak başka bir yer bul. | Open Subtitles | ابتعد عن هنا الا ان كنت تريد ان تصبح مشوها |
| Tabii bir yerlere gidip, estetik ameliyatı olup parmak uçlarını kesmek istemiyorsan. | Open Subtitles | مالما كنتِ تريدين الانتقال و القيام بعملية تجميلية للوجهك وتمزيق بصمات اصابعك |
| Hiç mantıklı değil. Bak bu işten sen kazanmak istemiyorsan tamam. | Open Subtitles | هذا ليس منطقياً إذا كنت لا ترغب بكسب الأموال , حسنٌ |
| Bu pantolonu giymek istemiyorsan, okul kıyafetini giyersin, olur biter. | Open Subtitles | ان لم ترد ان ترتديه كان عليك ارتداء ملابس المدرسة |
| Lindsay, eğer benimle birlikte şeker vermek istemiyorsan sadece bana söyleyebilirdin. | Open Subtitles | ليندسي اذا لم تريدي ان تسلمي الحلوى معي كان يمكننكِ اخباري |
| Sıkıldım artık. Eğer sen gitmek istemiyorsan, ben gidiyorum. | Open Subtitles | سئمت من تقلباتك، لو لم ترغبي في الذهاب فسأذهب أنا |
| Hayatımda olmak istemiyorsan 2 seçeneğin var. Ya taşınırsın ya da zili çalarsın! | Open Subtitles | إذا لا تريد أن تكون في حياتي لديكَ خيارين, إنتقل, أو إقرع الجرس. |
| Ama ölmek istemiyorsan, sen de bunu başkasına yapardın öyle değil mi ? | Open Subtitles | و لكن إذا لم تريد أن تموت عليك فعلها ، أليس كذلك ؟ |
| Eğer filmimi istemiyorsan başka bir şovu arayacağım ve onlar gösterecek. | Open Subtitles | إذا كنت لا تريد فيلمي سأتصل بوكالة آخري وهم سيعرضون الفيلم |
| Eğer bir kardeşin elini sıkmak istemiyorsan, sadece söylemen yeterliydi. | Open Subtitles | إن كنت لا تريد مصافحة رجل أسود قل هذا فحسب |
| Ama şansını deneyerek rezil olmak istemiyorsan bunu anlayışla karşılarım. | Open Subtitles | و اذا كنت لا تريد ان تشعر بالاحراج سأتفهم هذا |
| O lanet delikte, 2 hafta geçirmek istemiyorsan sus artık. | Open Subtitles | تراجع مالم تكن تريد قضاء إسبوعين في تلك الفتحة الداعرة |
| Eğer sen bakmak istemiyorsan, yabancılara ödeme yapabileceğim uzun bir listem var. | Open Subtitles | إن لم تريدين فعلها، لدي قائمة طويلة من الغرباء أستطيع التعاقد معهم. |
| Demek istediğim bu değildi, fakat son zamanlardaki tuhaf davranışlarının sebebi buysa ve bundan hiç bahsetmek istemiyorsan mükemmel bir danışmanlık bölümüne sahibiz. | Open Subtitles | هذا ليس ما قصدته، لكن لو كان هذا هو مصدر سلوكك الغريب مؤخراً ،وأنتِ لا تريدين التحدث عنه فنحن لدينا قسم إستشارة ممتاز |
| Programı seyretmek istemiyorsan söylemeliydin, tatlım. | Open Subtitles | إذا لم تكونى تريدين مشاهدة البرنامج لكنت قلت ذلك |
| Ben bile götürmek istiyorum. Sen götürmek istemiyorsan, üzgünüm ama eşcinsel olabilirsin. | Open Subtitles | أنا أريد مطارحتها إذا لم ترغب بمطارحتها ، آسفة فقد تكون شاذ |
| İstemiyorsan gitmek zorunda değilsin. Fikrin değişti diye ayıplayacak değiliz. | Open Subtitles | لستَ مضطرّاً للذهاب ما لم ترغب فلا عيب في التراجع |
| Bak bunun bir parçası olmak istemiyorsan, benim için sorun değil. | Open Subtitles | انظر إن لم ترد أن تشترك في هذا فلا مشكلة لدي |
| Eğer mobilimden ulaşmak istemiyorsan, o zaman mobilimden arama sen de. | Open Subtitles | إن لم تريدي أن تتكلمي معي على النقال، لا تتصلي عليه. |
| Eğer bebek yapmak istemiyorsan kendini nasıl koruyacaksın peki? | Open Subtitles | كيف تحتاطين لنفسك إذن؟ تعرفين، إن لم ترغبي في إنجاب أطفال |
| Onu rahat bırakmalısın tabii onların korkunç bakışlarının üzerine çökmesini istemiyorsan. | Open Subtitles | ألا اذا ، كنتى ترغبين أن يقوم هؤلاء المرعبين بالأمساك بكى |
| Vahşi atlarla takılmak istemiyorsan ahıra geri dön ve yatıp uyu. | Open Subtitles | فإذا كنت لاتريد الركض ومجاراة الخيول الراكضة فعد للحظيرة واخلد للنوم |
| Tabi bu altın tozundan ilacın mahvolmuş böbreklerine iyi gelmesini istemiyorsan. | Open Subtitles | إلا إذا أردتِ أن تخرجي من علاج ملح الذهب بكليتين معطوبتين. |
| Eğer Bayan Gilmore'un yardımını istemiyorsan, yine de yarına kadar bitirmek zorundasın. | Open Subtitles | إذا كنتي لاتريدين مساعدة الآنسة جيلمور عندها سيكون لديكي حتى الغد |
| Ve sen ünlü olmak istemiyorsan muhtemelen bununla başa çıkabileceksin. | Open Subtitles | وحقيقة أنك لا تريدها ربما تعني أنك ستكون على مايرام. |
| Hapis yatma riskini almak istemiyorsan her şeyi en ince ayrıntısına kadar konuşmalıyız. | Open Subtitles | ما لمْ تكوني تُريدين المُخاطرة بقضاء فترة سجن، فإنّ علينا أن نكون شاملين. |
| Eğer hapisteki akrabalarına katılmak istemiyorsan, sanırım iyi bir fikir olmaz. | Open Subtitles | إذا أردتي الانضمام لعائلتك في السجن هذه لن تكون أفضل فكرة |
| Kafanı kırmamı istemiyorsan, çeneni kapa ve dikkat et. | Open Subtitles | إذا أنت لا تُريدُ هزازَ الكوكتيلَ في لثثِكَ، سَكتَ ويَنتبهُ. |
| Eğer onu istemiyorsan, beni de istemiyorsun demektir. O benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | ان كنتِ لا تريديها, فأنتِ لا تريديني أيضاً, إنها تعتني بي |