| Yani burada oturup varsayımları tartışabiliriz ama buraya geldiğinde bizden ne isterse onu isteyecek. | Open Subtitles | , يمكننا التحدث افتراضياً كما نشاء لكنه سيطلب ما يشاء عندما يأتي إلى هنا |
| Ve yakında o ölecek, yakında başkan onunla ne yapmak isterse onu yapacak. | Open Subtitles | وكلما مات أسرع كلما أستطاع المحافظ فعل ما يشاء به. |
| Başkan West'in bütün polisleri göndermesiyle birlikte.... kim ne isterse onu yapabiliyor. | Open Subtitles | مع إرسال العمدة ويست جميع رجال الشرطة بعيداً يمكن لأي شخص يفعل ما يحلو له |
| Ne isterse onu yapan bir adamla evlendin çünkü istediğini yapmaması için hiçbir neden yok. | Open Subtitles | تزوجت رجلاً يفعل ما يحلو له لأنه لا يملك سبباً يمنعه من ذلك |
| Bence ne isterse onu yapmalı. | Open Subtitles | أعتقد أن بإمكانها أن تفعل ما يحلو لها. |
| Bir birey olarak canı ne isterse onu yapar! | Open Subtitles | إنّها راشدة، تفعل ما يحلو لها |
| Bay Schindler ne isterse, onu yapabilir. Çok vasıflı işçidir. | Open Subtitles | يستطيع أن يفعل ما يطلبه السيد شندلر هو ماهر جدا |
| Metal kazanlar, depolar kısaca Bay Schindler ne isterse onu yapar. | Open Subtitles | يستطيع صنع علب من القصدير و يصنع خزانات يستطيع أن يفعل ما يطلبه السيد شندلر هو ماهر جدا |
| Paramatma ne isterse onu yapar ve ben de öyle. | Open Subtitles | ذو الروح النقيّة يفعل ما يشاء وأنا كذلك. |
| Bu onun parası, ne isterse onu yapar. | Open Subtitles | هذا ماله و يمكنه أن يفعل ما يشاء به |
| Ona itaat ediyorum. Ne isterse onu yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أطيعه، بإمكانه أن يفعل بي ما يشاء |
| Bana bakma. Büyü ne isterse onu yapar. | Open Subtitles | لا تنظري إليّ، السحر يذهب حيثما يشاء. |
| Böylece ne isterse onu yapıyor. - Kes şunu. | Open Subtitles | حتى يستطيع أن يفعل ما يشاء بالضبط. |
| Buraya ilk geldiğinde canı ne isterse onu yapıyordu. | Open Subtitles | عندما أتى إلى هنا، فعل ما يحلو له. |
| Çünkü orası sadece "Walden'ın spor salonu" "Walden'ın ev sineması" ya da "Walden'ın canı ne isterse onu yapar odası" olmasın? | Open Subtitles | لأنّي أريد حقاً أن تُعوّض بـ"صالة (والدن) للرّياضة" أو "قاعة السّينما الخاصّة بـ(والدن)". أو "غرفة (والدن) الّتي يريد أن يفعل فيها كُلَّ ما يحلو له". |
| Suharto canı ne isterse onu yapar! | Open Subtitles | سوهارتو) يمكنه فعل ما يحلو له)! |
| Ne isterse onu yapacakmış. | Open Subtitles | ستفعل ما يحلو لها |
| Tanrı ondan ne isterse onu yapıyor. | Open Subtitles | أنه يــفعل ما يطلبه الــرب منا لنفعله ـــــ |
| Deli herif ne isterse onu yapıyorum. | Open Subtitles | ولا أكترث، أنا أنفذ فقط ما يطلبه ذلك الوغد |
| O ne derse, Elena Aynı kabul ediyor. Ne yapmasını isterse onu yapıyor. | Open Subtitles | أيّما يقول فتوافقه وأيّما يطلبه تنفّذه |