| köleliğe dönmemizi isteyenlere karşı direnmemizi sağladı. | Open Subtitles | بحكمتهم وبالكرم والعطف قد سمح لنا مقاومة أولئك الذين يرغبون بالعودة بنا إلى العبودية. |
| Kavgamıza katılmak isteyenlere bu nasıl bir mesaj yollar? | Open Subtitles | أي رسالة قد يحمل هذا الفعل لمن يرغبون في الإنضمام إلينا؟ |
| Kötülüğümüzü isteyenlere! | Open Subtitles | الى من يرغبون في أذيتنا |
| Soy ağacını çıkarmak, paltosuna, şöminesinin üzerine aile armasını koymak isteyenlere çalışıyordu. | Open Subtitles | الناس الذين يريدون عائلة كريست، أو معطف من الأسلحة لتعليق على الموقد. |
| Yoksa bu olay, inanmak isteyenlere yapılan eşek şakalarından biri mi? | Open Subtitles | أم أنّ الأمر مجرّد مزحة ممزوجة ببعض التفاصيل لعبت على أولئك الذين يريدون أن يصدقوا؟ |
| İyileşmek isteyenlere yardım edeceğim ve ilerlememizi durdurmak isteyenleri yok edeceğim. | Open Subtitles | لمساعدة أولئك الذين يسعون للإصلاح وإزالة العقبات التي تقف في طريقنا |
| Sizi yok etmek isteyenlere karşı her daim tetikte olmalısınız. | Open Subtitles | سيتعيّن أن تظلّي حذرة من أولئك الذين يسعون لتدميرك |
| Yeni ana dünyanın koordinatlarını gelmek isteyenlere göndermeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن نرسل نظراء العالم الجديد لأولئك الذين سيحضرون |
| Sana yalvarıyorum onu isteyenlere teslim edelim. | Open Subtitles | (لوجان) أنني أتوسل إليك بأن تسمح لي بتسليمه للأشخاص الذي يرغبون في قتله |
| Onun gücü bizimleyken, Floransa'nın zarar görmesini isteyenlere acıyorum. | Open Subtitles | بحليف قويّ مثله ، أشفق على الذين يرغبون لإلحاق الضرر لـ(فلورينسا). |
| Birazcik farkli bir sey isteyenlere gidecek bir yer saglamak için. | Open Subtitles | يعطى للناس الذين يريدون مكان مختلف ليذهبوا له |
| Tüm dünyada homoseksüel yaşam sitilinden vazgeçmek isteyenlere yol göstereceksin genç adam. | Open Subtitles | برونو ، سوف تستعد للطريق الذي غيرك من الشباب في كل أنحاء العالم الذين يريدون أن يخرجوا من نمط الحياة الشاذة جنسيا |
| Ama iyi bildiğim bir şey varsa da, ...bunu böyle isteyenlere de gölge olmak istemem. | Open Subtitles | ولكني لن أقف في وجه الآخرين الذين يريدون ذلك |
| Sesini duymak isteyenlere şarkı söyle yeter. | Open Subtitles | أنتِ إستمري بالغناء للناس الذين يريدون سماعكِ |
| Yaratılış mucizesini, küstahça açıklamak isteyenlere değil. | Open Subtitles | ليس أولئك الذين يسعون بغطرسة لشرح معجزة الخلق. |
| Buda, sadece aydınlanmak isteyenlere yardım eder. | Open Subtitles | إن "بوذا" يساعد الذين يسعون خلف المعرفة |
| - Uçağa binmek isteyenlere duyuru: - Uçağın boşaltılması ve yerini alması sadece bir kaç dakika sürecek. | Open Subtitles | لأولئك الذين ينتظرون المغادرة، سيستغرق ذلك دقائق لتكونوا على متن الطائرة لتعود للجهة الأخرى |